İŞ ŞEKİLLENDİRME VE İŞYERİ ŞEKİLLENDİRME (RASYONALİZASYON)

 

İş şekillendirme, insanın verim yeteneğini ve ihtiyaçlarını göz önünde tutarak çalışma sistemlerinin amaca uygun biçimde organizasyonu vasıtası ile, kişi, makine malzeme arasındaki optimum faaliyeti sağlamak  demektir. Başka  bir deyişle iş şekillendirme, ve çalışma sistemlerinin, çalışma metotlarının, çalışma usûllerinin, çalışma noktalarının, işletme vasıtalarının {makinelerin), aletlerin yardımı araç malzemelerin amaca uygun olarak yeniden geliştirilmesi ve daha iyi bir hale getirilmesi demektir.

 

Hizmet sektörünü de içine alan diğer bir tanıma göre ise:

“üretim ile ilgili faktörlerin, iş istasyonlarının, yardımcı tesislerin, taşıma depolama ve kontrol sistemlerinin, bürolar ve hizmet görülen yerlerin etkin kullanımının ve bütünsel koordinasyonun sağlanması için işbilimsel tasarım ilkeleri doğrultusunda optimum düzeyde planlanmasıdır.”

 

Buradan da anlaşılacağı üzere işyeri düzenleme, üretim ile ilgili faktörlerin koordine edilmesidir. Kompleks bir sistem olan işletmenin koordinasyonu da oldukça kompleks olacaktır.

 

İD (işyeri düzenleme)’nin bir problem olarak işletme bünyesinde incelenmesinin temel nedeni “en iyi”ye ulaşma olgusudur. En iyi öznel bir kavram olmakla beraber işletmeler bunu “optimal” olarak özümsemekteler. İşletme, ekonomik varlığını sürdürmek istiyorsa bu olgu vazgeçilmezlerinden biri olmalıdır.

 

Yapılan araştırmalar sonucunda işyeri düzeninin, çeşitli görünür ve görünmez maliyet kalemlerini etkilediğini ortaya koymuştur. Üretim sistemini etkileyen işyeri düzenleme konularını maddelersek: (1)

1. Üretim departmanları arasındaki uzaklıklar.

2. Alan veya hacimden yararlanma oranı, kullanma verimliliği.

3. Malzeme ve insan hareketleri, taşıma uzaklığı veya taşınan toplam ağırlık, taşıma süreleri ve maliyetleri.

4. Taşıma işlerinde kullanılan araç ve gereçlerin tipleri ve maliyetleri.

(1) – Prof. Dr. Müh. Bülent Kobu. Üretim Yönetimi , İstanbul: 1999. s.156

5. İş istasyonları arasında bekleyen yan mamul miktarları, toplam üretim süresi, yani üretim periyodu uzunluğu.

6- Fabrika içindeki ana ve ara depoların yerleri ve büyüklükleri.

7. Tezgahlardan yararlanma oranı, yatırım ve işçilik maliyetleri açisından verimlilik.

8. İsçinin genel çalışma verimi. Gereksiz taşımalar, yorgunluk, yardımcı görevler gibi verimi etkileyen faktörler.

9. Makine ve tesislerin bakım planları, tamirleri veya yenilenmeleri.

10. Gözlem sıklığı ve postabaşı, ustabaşı gibi amirlerin nitelikleri.

11. Üretim planlama ve kontrol işlemleri- iş seyri, tezgah yükleme. İş da­ğıtımı ve kalite kontrolü.

12. Kontrol ve düzeltici karar arasında geçen süre. yönetimin etkinliği.

 

BİR PROBLEM OLARAK İŞYERİ DÜZENLEME

 

İşletmenin her kademesinin bir ölçüde sorumluluk alanına giren İD tüm birimlerin birlikte hareket ederek çözüme kavuşturacağı bir sorundur. Sorun kapsamlı olduğundan, soruna sebep olarak ileri süreceğimiz etkenlerde o derecede çeşitlilik arz edecektir. James M. MOORE’un öne sürdüğü İŞ sorununun ortaya çıkma nedenleri şunlardır:

  1. Ürünlerde tasarım değişikliği
  2. Yeni ürün tasarımı
  3. Talep hacmindeki değişiklik
  4. Eldeki olanakların eskimesi
  5. İş kazalarının artması
  6. Kötü çalışma ortamı
  7. Pazar yeri ve yoğunluğundaki değişiklik
  8. Maliyetlerin azaltılması

 

Bazı endüstri alanlarında talep değişimlerine bağlı olarak sık sık tasarım değişikliğine gidilir. Buda yerleşim düzenini yeni ürüne göre yeniden dizaynı yani İD zorunlu kılar. Bazen de tamamen yeni bir ürünün geliştirilmesi ile İD zorunlu hale gelir. Bunun yanında talep hacminde meydana gelecek değişiklikler de yeni bir İD sorununu beraberinde getirir. Ayrıca eldeki olanakların değişmesi pozitif veya negatif yönde olabilir. Buda yine işyeri yerleşim planı üzerinde bir değişimi gerektirir. Teknolojik sahadaki gelişmelere bağlı olarak, rekabetin giderek kızıştığı bir ortamda, eldeki olanakların maksimum verimlilikle kullanılması veya yeni olanakların işletme bünyesine kazandırılması birincil önem düzeyine çıkmıştır. Bu sorunun çözüme kavuşturulması da İD konusuna eğinilmesi ile sağlanabilir.

 

İŞYERİ DÜZENLEME SORUNUNA BOYUTSAL YAKAŞIM:

 

1) Mevcut işyeri düzeninde küçük değişiklikler: Gerek yeni bir operasyon geliştirme gerekse üretim programına yeni bir ürün alınması gibi nedenlerden dolayı işletme üretim prosesi veya mevcut donanımı üzerinde ufak tefek değişikliklere gidebilir. Yeni bir kalite kontrol planı da bu gibi bir değişikliği gerekli kılabilir.

Problemlerin bu sınıfta. olanlarının çözümü, genellikle uygulama açısından, diğer üç sınıfa göre daha kolaydır. Sadece küçük derişikliklerin yapı id iği işyeri düz e nine olur l u bir çözüm önermek, daha karmaşık İD problemlerinden daha, az planlama ve işgücü gerektirir. Belki de bu nedenle, uygulamada en sık karşılaşılan problemler bu sınıfa girmektedir.

 

2) Mevcut işyerinin yeniden düzenlenmesi: Sık sık yeni ürün tasarımı gerektiren endüstri kolları, mevcut bölümlerin yeniden yerleştirilmesi problemi ile karşı­laşırlar. Mevcut olanakların hepsinin yeniden düzenlenmesi, işletmeyi en son yöntem ve tekniklerden yararlanmaya götürür. Kuruluş, bölümler yeniden düzenlenirken sadece küçük değişiklikler yapılması yerine, eskimiş süreç ve yöntemleri terk etmeye çok daha is­teklidir. Bu tür problemlerde, işyeri düzenleyici, bölüm tarafından halen kullanılan alan ile kısıtlıdır. Bölüm içindeki olanakları istediği gibi düzenleyebilir, ancak, ayrılan mevcut alan içinde kalmaya zorunludur.

 

3) Yeni tesislere taşınma: Bu tür İD problemi ile, işletmenin başka tesislere taşınması durumunda karşılaşılır. Böyle bir problem ile karşılaşan iş­letme, daha önceki tesisteki yerleşim düzenini örnek almalı, ondan yararlanarak en az masrafla işlemini gerçekleştirmelidir.Eğer  ilk yerleşimdeki sorunlar dikkatlice analiz, edilirse, yeni planda daha az hata yapma söz konusudur ve tealilerin kısa zamanda demode olmasının önüne geçilmiş olur.

4) Yeni bir fabrika kurulması: İD problemlerinin en karmaşık olanı yeni kurulacak bir fabrikanın düzenlenmesi problemidir. İşyeri düzenleyicisi, düzenleme işlemine üretim süreci ve planı ile başlamak zorundadır. Bundan sonra, üretim sürecini bütünleştirecek gerekli yardımcı alanları değerlendirir. Son olarak, olanakları (makine donanımı} içine alacak çerçeve (bina), üretim süreçlerine engel oluşturmayacak şekilde uygun olarak planlanır. Yani işe önce tesislerin planlanması ile başlanır ve tesisin tamamını kapsayan düzenleme ile devam edilir.

 

İŞYERİ ŞEKİLLENDİRMENİN AMAÇ VE İLKELERİ:

İş şekillendirme iki ana amaca hizmet eder. Bunlardan birincisi; işletmede daha küçük bir masrafla ürerim miktarını artırmak ve kaliteyi yükseltmektir. Yani işletmenin randımanını veya ekonomikliğini yükseltmektir, ikinci  amaç  ise, çalışan insanların etkilenmelerini ve zorlanmalarını azaltmak, iş emniyetini yükseltmektir. İş şekillendirme münferit çalışma noktasında yapılacaksa buna  "iş  yeri şekillendirme" adı verilir. Fakat eğer birbirleri ile ilişkili iş yerlerinin şekillendirilmesi söz konusu ise buna "iş akışı şekillendirme" denir. Bütün bir işletme şekillendirilecekse buna da "iş seyri organizasyonu" denir.

.

Çalışma yerinin düzenlenmesinin optimal şekilde sağlanması bu amacı gerçekleyen küçük hedeflerin gerçekleştirilmesi ile olacaktır. Ancak bir sorunu çözebilecek durumdaki bir çözüm planı bir diğeri için uygun veya yeterli olmayabilir. Örneğin; tek iş istasyonuna malzeme taşınımını minimize etmek çoklu iş istasyonu sorununa çözüm getirmeden daha basit olacaktır. Öyleyse amaçlar kısıt oluştururlar ve çözüme bu kısıtlar değerlendirilerek gidilir.

İD tanımından yola çıkarsak, hatasız bir işyeri düzenlemenin sağlanabilmesi için temel hedefin, toplam taşımaların ve hareket miktarının enküçüklemesi olduğu kolaylıkla görülebilir. Ancak konuya derinlemesine eğinilirse, kusursuz bir şekillendirmenin sağlanabilmesi için yan hedeflerin de başarılması gerektiği belirtilmelidir

James M. Moore’un tesbitine göre İD sorununa ait yan hedefler şöyle sıralanabilir.

1)      Üretim sürecinin basitleştirilmesini sağlamak.

2)      Malzeme aktarma maliyetini en küçüklemek.

3)      Yarıürün devir hızını yükseltmek.

4)      Yerleşme alanının etkin kullanımını sağlamak

5)      İşçiye kolaylık, iş tatmini ve iş güvenliği sağlamak

6)      Gereksiz sermaye yatırımını önlemek

7)      Etkin işgücü kullanımına yardımcı olmak.

 

Şimdi bu amaçlar doğrultusunda İD ilkelerini belirleyelim:

1-) Bütünsel entegrasyon ilkesi : İD, işgücü, malzeme, makine, destek faaliyetleri ve herhangi bir diğer etmeni en iyi biçimde uzlaştırarak bir araya getiren bir yoldur. Böylelikle tüm olanakların birleşerek bir bütünsellik göstermesini sağlar. Bu bağlamda tüm tesisler bir makine gibi davranır.

2-) En küçük hareket ilkesi : Diğer tüm faktörler eşdeğer olduğunda, malzemeyi işlemler arasında en az hareket ettiren yerleşim en iyidir.

3-) Akış ilkesi : Diğer tüm faktörler sabit olduğunda, iş alanını her bir işlem veya proses için akış sırası yönünde düzenleyen yerleşim en iyidir. Bunun da 2. ilkenin bir tamamlayıcısı durumunda olduğu aşikârdır. İşlerin bitiş yönünde ilerlemesinin, kesişme ve geri dönüşlerin önüne geçilmesinin önemini vurgular. Buradan en iyi akışın doğrusal akış olduğu çıkarılmamalıdır.

4-) Üç boyutluluk ilkesi : Ekonomik bir yerleşim hem yatay hem de düşey eksenin dikkate alınarak konumlandırmanın yapıldığı yerleşimdir. İD temeli mekân biçimlendirmeye dayanır. İşgücü, makine, malzeme ve destek faaliyetler tarafından işgal edilen boşlukların doldurulması işidir.

5-) İş doyumu ve iş güvenliği ilkesi : Diğer tüm faktörler sabit olduğunda, işi işgücü için en doyumlu ve güvenli yapan yerleşim en iyidir.

6-) Esneklik ilkesi : Diğer tüm faktörler eşdeğer olduğunda, en düşük maliyetle ve en az sakınca ile ayarlanıp düzenlenebilen yerleşim ey iyidir.

 

 

İŞYERİ DÜZENLEME ETMENLERİ

 

Bir tesisin veya işyerinin düz eni erime s inde etkili olan çok sayıda etmen vardır. Bu etmenleri sekiz ayrı grupta toplamak mümkündür ( 5 ) :

1. MALZEME; tasarım t çeşit, miktar, gerekli işlemler ve

bunların sırası

2. MAKİNE :         üretim için gerekli teçhizat ve takımlar ile

bunların kullanımı

3. İNSAN :           dene tim , yönetim ve hizmet

4, HAREKET:  bölüm içi ve bölümler arası taşıma ile çeşitli depolama ve kalite kontrol işlemleri için mal­zeme taşımını

5. BEKLEME:   sürekli ve geçici depolamalar, gecikmeler

6. HİZMET :      bakım, muayene, vb. hizmetler

7. BİNA:          binanın iç ve dış özellikleri, kullanım özellik­leri ve donanım

8. DEĞİŞİM:  çok yönlülük, genişleme ve esneklik

Yukarıda sayılan sekiz etmenin her birisi bir dizi özelliğe ayrılabilir. Düzenleme yapılırken tüm bu özelliklerin göz önüne alınması gerekir. Bu, tüm özelliklerin etkili olacağı anlamına gelmez. Önemli olan düzenlemenin bu nitelikler açısından irdelenmesidir. Gerçekte, bir düzenleme probleminin sonucu, derişik amaç­ların ve Özelliklerin bir uzlaşmasıdır .

 

İŞYERİ DÜZENLEMENİN ORGANİZASYONU

İD sorumluluğunun kime verileceği hususu duruma göre değişiklikler göstermektedir. Bu, daha çok organizasyonun büyüklüğü ile ilgilidir. ABD'deki yetmiş fabrikayı, kapsayan bir anket , İD ile sorumlu olanlara otuz beş in üstünde farklı unvan verildiği gerçeğini ortaya koymuş tur.*

Aşağıdaki listede İD ile sorumlu bulunanlara verileri iş unvanları sıralanmış tır.

Bakım Nezaretçisi

Baş Makinist

Baş Mühendis

Endüstri Mühendisi

Fabrika Yerleştirme Mühendisi

Genel Şef

İşletme Şefi

Süreç Mühendisi

Üretim Mühendisi

İD nin örgütlenmesi konusunda şunlar söylenebilir; Şayet işletme sürekli olarak bir Endüstri Mühendisi çalıştıramayacak kadar küçük ise, düzenleme problemi mühendislik bölümüne veya üretimle doğrudan doğruya ilgilenen yöneticilere verilmelidir. Bu, birazda işi yapması düşünülen kişinin yeteneğine bağlıdır. Şayet şirketin kadrosunda yalnızca bir endüstri mühendisi varsa, bu kimse düzenleme problemini üstlenecek en makul personeldir.

Büyük şirketlerde ise genellikle danışman kademesinde çalışan bir endüstri mühendisliği bölümü vardır. Bu durumda fabrika yerleştirme işleri bir personelin bütün zamanını alacak kadar fazla ise, endüstri bölümündeki bir elemana yerleştirme mühendisi unvanı verilmelidir. İş hacmi birden fazla kimsenin bütün çalışma zamanını alacak kadar büyükse bu işi yapacak olan ekip endüstri mühendisliği bölümünde bir kısım veya servis olarak kadrolandırılmalıdır.

FABRİKA YERLEŞTİRME TİPLERİ

Üretim işleminin gerçekleştirilmesi, temelde insan makine ve malzeme üçlüsünün organizasyonel ilişkisine dayanır. Bu üç etmenin hareketleri üretime yön verir. Bu etmenlerin ne zaman, ne şekilde ve ne kadar hareket etmesi ile ilgili problem yerleştirme sorununa sebep durumundadır. Bu durumda hareket sisteminin belirlenmesi gereklidir. Genellikle en ekonomik yol malzemenin hareket ettirilmesidir.

Yukarıdaki veriler ışığında başlıca 3 temel yerleştirme modeli şekillendirilebilir:

1-) Sabit konumlu yerleştirme

2-) Prosese göre yerleştirme

3-) Ürüne göre yerleştirme

Sabit Konumlu Yerleştirme:

Ana parçaların ve malzemenin bulundukları yerde sabit kaldığı ve diğer faktörlerin (makine, işgücü, teçhizat...) malzemenin yanına getirilmesi ile üretim işleminin gerçekleştirildiği modeldir. Özellikle uçak, gemi veya bina inşaatı gibi ana malzemenin çok büyük ve ağır olduğu ve üretimin sınırlı sayıda gerçekleştirildiği üretim sistemlerinde rastlanılır. Çok esnek bir yerleşim tarzıdır, değişik ürünlere kolaylıkla ayarlanabilir. Ucuzdur, karmaşa minimum seviyede ve kalite kontrol edilebilir durumdadır.

 

Prosese Göre Yerleştirme:

Çeşitli işlem alanlarının en ekonomik kullanım şeklinin tespit edilmesini temel alır. Parti ve görev tipi üretimde tercih edilen modeldir. Malzeme çeşitli istasyonlardan geçerek son halini alır.

Bu yerleşim tipinde aynı yada benzer  makineler bir arada konumlandırılır. Çok çeşitli ve de belirli bir standarda sahip olmayan mamullerin üretilmesinde en elverişli yerleşim düzenidir. Bu sayede daha az makine ile daha çok mamul üretmek olası olur. Pahalı makinelere yatırıma gerek duyulmaz.

Çok esnek bir modeldir, aynı anda birçok mamul üretilebilir. Gözetim çok kolaydır ve ekstra yönetim tedbirleri gerektirmez. Makinelerde veya işgücündeki çeşitli aksaklıklar üretimde bir duraksamaya neden olmaz.  Bu aşamaya geçiş için çeşitli konular önceden tespit edilmiş ve de gerçekleştirilmiş olmalıdır. Bunlar:

 

1-     Üretime ilişkin yöntemlerin analizi ve gruplandırmanın yapılması

2-     Üretilecek parçaların teknik spesifikasyonları açıdan değerlendirilmesi ve hangi tezgahta işleneceklerine karar verilmesi

3-     Kalite ve tolerans açısından işlemlerin değerlendirilmesi.

4-     İşlemlerin sınıflandırılması ve rotanın çizilmesi.

Bu değerlendirmeler gerçekleştirildikten sonra deneme-yanılma ile en uygun yerleştirme düzenine ulaşılır. Taşıma maliyetleri ve miktarının temel veri olarak ele alınması başarılı bir düzenlemenin sağlanmasına önemli ölçüde katkı sağlar.

Ürüne Göre Yerleştirme :

Seri üretime en uygun yarleştirme tipidir. Makineler işlem sıralarına göre dizilir. Benzer makineler birbirlerinde çok uzağa konumlandırılmış olabilirler.. Hem pahalı makine ve teçhizat hem de bunlardan çok sayıda gerektirdiğinden masraflı bir yerleştirme modelidir. Ancak çok sayıda üretim çok kısa sürede sağlanabilir.

Üretimin hızı en yavaş işleme bağlıdır. Üretim faktörlerindeki aksamalar hıza direkt etki eder. İş istasyonuna yeterince yüklemenin yapılamaması veya ara depolardaki yığılmalar bu aksamaların başlıcalarındandır. Bu sorun “hat dengeleme “ yöntemi ile aşılabilir.

Dengeleme probleminde en Önemli eleman "işlem süresi"dir. işlem süresini etkileyen faktörler arasında; tezgahın hızı, işçinin deneyimi, malzeme temini, fire oranı, arıza olasılığı sayılabilir. Bunların çoğunluğu belirsiz değişkenlere bağlı olup önceden kestirilmesi zordur. Ürüne göre yerleştirmede kullanılan temel kriter; "dengeleme"dir. Uygulamada, iş istasyonları arasındaki kapasite farkları toplamının minimum yapılmasına çalışılır. Tam dengelenmiş bir Üretim hattında kapasite farkları sıfır olmalıdır.

Aynı üründen çok miktarda üretilmesi söz konusu olduğunda tercih edilir. Genellikle montaj hatlarında çok verimlidir. Makineler arası geçiş süresi çok az olduğundan toplam üretim zamanı diğer düzenleme şekillerine göre çok kısadır. Taşıma maliyeti minimumdur. Ve ara stok oluşmasına pek rastlanmaz. Makine bakımı ve üretimin kontrolü kolaydır. Vasıflı işçi kullanım zorunluluğu yoktur. Ancak esnek değildir ve prosesteki küçük değişikliklerin maliyeti çok yüksektir.

                     

ÜRETİM

 

 

Üretim Oranının Belirlenmesi :

 

Gerekli alanı belirlemede önemli faktörlerden biri istenilen üretim alanı olup bunun daha önceden iş programlama analisti tarafından belirlendiğini kabul ediyoruz. Daha önce, iş programlama tasarımı kararlarının işyeri düzenleme kararları ile bağlantılı olduğunu belirtmiştik. Üretim oranı, bize işyeri düzenlemesinde yol gösterici olan P-Q analizinde kullanılır.

 

Üretim oranı nasıl belirlenecek? Pazar tahminlerini istenilen üretim miktarlarına nasıl çevireceğiz? Örnek olarak, 7 işlem ve 3 kontrol içeren bir sistem düşünüyoruz. (sayfa 10 (a) ) Kötü kaliteli (bozuk, kusurlu) parçalar sadece kontrol istasyonlarında reddedilmekte ve kusurlu parça yüzdeleri, üç kontrol istasyonunda sırasıyla % 3, %2 ve %4’e eşit olmaktadır.

 

Bir yılda 2000 operasyon saati olduğunu ve ürün için yıllık talep tahmininin 180.000 adet olduğunu varsayalım. Üretim planlama. ve pazarlama tahmin hatalarını karşılamak için 200,000 adet üretilmelidir. Bu durumda saat başına düşen üretim miktarı 100 birim olmaktadır.

 

Üçüncü kontrol istasyonunu l00 birim iyi (sağlam,) ürün terk etmesi gerektiğinden ve giren ürünlerin % 4'ü kusurlu olduğu için 100 / 0,96 = 104.2 parça 3. kontrol istasyonuna gelmelidir. 6 ve 7 no lu işlemlerde her saat 104,2  parça üretilmelidir. İkinci kontrol istasyonunda, gelen parçaların % 2 ‘si reddedilir. Bu yüzden, 4 ve 5 nolu işlemlerde saat başına 104,2 / 0,98 = 106.3 parça üretilmelidir.Aynı şekilde, birinci kontrol istasyonundaki % 3 lük kusurlu yüzdesi göz önünde tutularak 1,2,3 nolu işlemlerde 104.2 / 0.97=107.4 parça üretilmelidir.

Kitle üretimindeki iş programlama problemleri, karmaşık problemlerdir. Donanım kapasitesi talep seviyesini aştığı zaman stoğa çalışıyorsak, uygun envanter kontrol modelleri kullanarak, optimum üretim miktarım hesaplayabiliriz. Burada, iş sıralama ve programlama problemleri ile, envanter kontrol model­lerinin detayına inilmeyecektir.

 

Prosese göre işyeri düzenleme, aynı zamanda küçük atölyelerde, tek bir işin alındığı ve yapıldığı tesislerde de kullanılır. Amaç, spesifikasyonlara uygun olarak üretmek ve müşteriye teslim etmektir. Az önceki örneği (b) şıkkı için düşünürsek:

50 adet siparş alındığını ve kontrol noktalarında %4 lük bir reddedilmenin söz konusu olduğu varsayılıyor. Bu durumda 50 / 0,96 =55,56 adet parça üretilmelidir demektir. Bu yaklaşıma göre yanlış olan nedir?

 

Ürüne göre işyeri düzenlemede çok miktarda parça geniş bir zaman aralığında üretilmektedir, tahmin hatalarına karşı emniyet faktörü olarak 20,000 birim yıllık üretim miktarına eklenmiştir. Sonuç olarak, hesaplamalarda beklenen değer üzerinden işlem yapmak en geçerli yoldur. Atölyelerde ise, yığını bir seferde üretiyoruz, 56 birim üretildiğinde sadece 40 tanesinin geçerli kalitede olduğunu varsayalım. 50 adetlik siparişi karşılamak için 10 adet daha üretilmelidir. Gerçekte ise buna zamanımız olmayabilir. Öyleyse, baştan biraz daha fazla üretim yapılarak sipariş zamanında karşı­lanabilir. Yine, önceki 56 adetlik üretimde, 55 adet kaliteli Ürün üretildiğini varsayalım. Bu fazlalıkla ne yapabiliriz ?

 

Sonuç olarak, üretim miktarını ekonomik nedenlere dayandır­mak gerekmektedir. Çok sayıda iyi ürün üretim maliyetine karşı , optimum sayıda iyi ürün maliyetinin dengelenmesi söz konusudur.

 

Donanım gereksinimleri :

 

 Üretim oranı bulunduktan sonra, bu üretimi sağlayabilmek için gerekli makine sayısına geçilir. Bu veriye ulaşabilmek için donanımın işlem verimliliğini ve konusu olan ürünün standart üretim zamanını bilmek durumundayız.

Eleman Gereksinimleri :

 

İstenilen üretim oranına göre gerekli donanım miktarının hesabına değinmiştik. Aynı şekilde belirlene üretim oranına karşılık gerekli işgücü gereksinimi de aynı formulle hesap edilmektedir.

                                                 

formulde görünen değerlere gelince :

Mj  = j işi için gerekli operatör sayısı

Pij = i ürününün j işlemi için istenilen üretim oranı (adet /gün)

Tij  = i ürününün j işlemi için gerekli standart zaman (dk./adet)

Cij = i ürününün j işlemi için kullanılabilecek zaman (dk.)

n    = ürün sayısı’dır

 

Gereksinim duyulan operatör sayısı, bir veya daha Fazla operatör tarafından bakılan makine sayısına bağlı olmaktadır. Bir çok durumda bu sayı, işyerinin gereksinimlerine ve yapıları hizmet akitlerine (iş sözleşmesi) göre belirlenmektedir. Fakat, yüksek oranda otomatik makineler kullanılması durumunda, bir çok makineye bir operatörün bakması kaçınılmaz olacaktır. Özel organizasyona bağlı olarak bir operatör tarafından idare edilecek makine sayısını belirlemek, is programlama, metod, standart analistlerinin görevi olacaktır.

 

detaylı bilgi için  agyarzafer@yahoo.com

            

                                                                      ana sayfa