ÇALIŞMAK
BOKTANDIR
Tim
Righteous
"Asla çalışmayacağım!"
Çalışmak
boktandır.
Günden güne
erken kalkar ve zahmetle işe gideriz. Onurumuzu yutar ve patronlarca çevrelenmiş
varlıklar olmaya tahammül ederiz. Nefret ettiğimiz işlerde ter döküyor ve
didiniyoruz, hayatlarımızı harcıyoruz. Bunu neden yaparız? Çünkü yapmalıyız?
Çünkü paraya ihtiyacımız var? Veya çünkü başka türlü yaşamayı
bilmiyoruz?
Amerikalılar
olarak, çok fazla çalışırız. Çoğumuz 18 yaşımızdan başlayarak 60 yaşımıza
kadar haftada 40 veya daha fazla saat çalışırız. Amerikalı işçilerin dörtte
biri haftada 49 saatten daha fazla çalışır. Sekiz işçiden biri haftada 60
saatten fazla çalışır ve on taneden biri bir işten daha fazla işte çalışır.
Ve daha fazla çalışmaya
devam ediyoruz. Amerikalılar 1970’ten beri yıllarına 20 ekstra çalışma günü
daha eklediler. Amerikalı fabrika işçileri tek başlarına iş saatleri dışında
ortalama yılda 5 hafta çalışırlar. Amerikalılar Fransız ve Almanlardan yılda
2 ay daha fazla çalışırlar. Kaçık olmalıyız.
Bu yoğunlukta çalışmak
acayip ve doğal değildir. Tarihin başlangıcından önce binlerce yıl,
insanlar avcı-toplayıcı ve basit bahçecilik ile yaşadılar. Toplayıcılık
ve avcılık yaşamak için oldukça sakin bir yoldur. Yerli Avustralyalılar
gibi modern avcı-toplayıcılar günde dört saatten daha az çalışırlardı.
Hatta ormanı terk edip şehirler inşa ettikten sonra bile, hala daha yoğun çalışmıyorduk.
Avrupa’da ortaçağ zamanları sırasında, insanlar yılda 120 gün kadar çalıştılar.
Çok fazla çalışmamız
için hiçbir neden yoktur. Daha az çalışmamız gerekirken, teknolojideki
gelişmeler daha verimli olarak çalışmamıza yardım etti. Bugün, Amerikalı
işçiler, 100 yıl öncekinden 10 kat daha fazla verimlidir. Bu şunu ifade
eder; bugün 1 saat çalışarak, 1890’da on saat çalışılarak üretilen
malları ve bakımı üretiyoruz. Bu ayrıca onda bir çalışabileceğimizi,
eskiden insanların yaptıkları gibi sadece yaşabileceğimizi ifade eder. Bu
haftada on saat çalışmadan daha az olabilirdi.
Haftada 8 saat çalıştığımızdan
bu yana, bütün ekstra üretim nereye gitti? Çoğu kar olarak zenginlerin
cebine gitti. Amerika’daki zenginler dünya tarihi boyunca her hangi bir
zamanda yaşayan diğer insan gruplarından daha zengindirler. Eğer daha çok
ve iyi çalışırsak, patronlarımız bize daha fazla ödeme veya daha az çalışma
için herhangi bir yükümlülük altında değillerdir. Hüzünle, bu
kapitalizmin nasıl çalıştığıdır. Kapitalizm gerçekten hasta eder, fakat
bu, bu broşürün gözleminin ötesindedir. (Kapitalizmin nasıl hasta ettiğine
ve bunun hakkında neler yapabiliriz içerikli derin kitaplar sonda listelenmiştir.)
Verimliliğin
geri kalanı yaşam standartlarımızı arttırmaya gider. Bizler daha az çalışmaktansa
daha fazla satın almayı tercih ettik. Satın aldığımız bazı şeyler
yaşamımızı gerçekten değerini arttırdı. 1890 larda çok az ev su,
elektrik veya modern tuvaletler kullanıyordu. Fakat satın aldığımız çoğu
şey, büyük arabalar ve renkli TVler gibi tüketici ürünleridir, bunlar kişiye
göre eğlenceli, fakat gerçekten ihtiyacımız yoktur. Soru : Neden bu seçimi
yaptık? Neden daha az çalışmaktansa bu kadar çöpü satın almayı seçtik?
Yapmadık.
Amerikalı şirketler reklam ile beyinlerimizi yıkayarak bu seçimleri bizler için
yaptılar. Reklamlar her yerde, daha mutlu, daha iyi görünümlü, hayran uyandıran,
saygı duyulan hatta sevilen insanlar olacağımızı söylüyorlar, eğer
sadece bu veya şu ürünü satın alırsak. Elbette hepimiz mutluluğu ya da
sevgiyi satın alamayacağımızı biliyoruz, fakat yaşamlarımızdaki her parçada
reklamların dürtmesi ile. Daha iyi bir hayat satın alabiliriz fikrine teslim
olmamak oldukça zor. Er geç hemen hemen herkes ahmaklığa, çalışmanın ve
harcamanın tuzağının tüketmesine, çalışma ve harcamaya, üretim ve tüketime
teslim olur.
Bu seçimin değeri
yüksektir. Çalışma ruhlarımızı tüketir ve özgürlük duygularımızı
bastırır. Her gün patronlarımızın kıçlarını öpmek rezil ediyor. En kötüsü
aslında etrafa itilmiş olmaya alıştığımızda. İnsan varlığı hür şahıslarımızın
gelişimi için özgür olmaya ihtiyacı var. Daha fazla çalıştığımız, özgür
insanlar gibi daha az düşündüğümüz ve köpekler gibi daha az düşündüğümüz:
ahmak ve söz dinleyen.
Ailelerimiz ve
arkadaşlarımızla olmak, seyahat etmek, aşk yapmak, bira içmek, resim
yapmak, yazmak, okumak, müzik dinlemek, güzel yemek yapmak ve yemek vs. gibi
daha güzel şeylerden zamanı alır. Bunlar hayatı zengin ve ilgi çekici yapıcı
şeylerdir. Çalışmak hayatı sıkıcı, kısa ve gri yapar.
Çalışma ayrıca
bizi öldürüyor. Yirmi beş bin Amerikan işçisi her yıl işlerinde öldürülüyor.
İki milyondan daha fazlası sakatlanıyor ve 25 milyonu yaralanmaktadır. Bu
sayılar, bir çoğunun işte veya işten yolculuk ederken her yıl araba
kazalarında ölen 50 bin Amerikalıyı içermiyor.
En sonunda, yaptığımız
yoldaki nesneleri tüketmeyi sürdürmeye bütçelerimiz müsait değil.
Amerikalılar sadece dünya nüfusunun %5’ini oluştururken, dünya kaynaklarının
ve enerjisinin %25’ini tüketmektedirler. Gelecekte bu kaynaklar tükeneceklerdir.
Yüksek-üretim endüstrilerimiz gök yüzünü ve suyu duman ve çamur ile kaplıyor.
Havadaki dumanın çoğu çalışmaya arabalarda giden insanlardan gelmektedir.
Tüketim alışkanlıklarımız dünyayı harap ediyor.
Kaynakların ülkemizdeki
akışını tutmak için, dünyanın geri kalanını (ve bir çok fakir Amerikalıyı)
kirli işlerimizi yapmak için zorluyoruz. Meksika ve Güney Afrika gibi
yerlerde yaşatan fakir insanlar bütün gün fabrikalarda ve madenlerde
elbiselerimizi yapmak ve evlerimizi ısıtmak için daha ucuza kumaş ve kömür
elde edebilmemiz için ter dökmektedir. Dünya genelindeki ortalama gelir kişi
başına yılda $2000. Ortalama Amerikalı dünyanın en fakir yarısının maaşının
65 katını almaktadır. Eğer daha az çalışmayı ve tüketmeyi öğrenebilseydik,
bu fakir insanlar bizler için çalışmak için daha az zaman harcamış
olurlardı, ve kendilerini besleme ve barınma için daha fazla zamanları
olurdu.
Eğer özgür
olmak istiyorsak, Eğer gerçekten kendi hayatlarımızı yaşamak istiyorsak, Eğer
sağlıklı bir gezegen üzerinde yaşamak istiyorsak, eğer dünyadaki sömürü
ve acıya son vermek istiyorsak, daha az çalışmayı öğrenmek zorundayız.
Fakat daha az çalışırsam,
açlıktan ölmez miyim?
Çoğu Amerikalının
bütün zaman çalışmayı kestikleri zaman, yiyecek ve kira masraflarını karşılayamayacakları
gibi korkuları vardır. Hile daha az nasıl harcayacağımızı öğrenerek
daha az nasıl çalışacağımızı öğrenmektir. Ucuz yaşamak acı ve açlık
anlamına gelmemektedir. Ucuz yaşayabilir ve aynı zamanda rahat, bereketli bir
hayattan zevk alabilirsiniz.
Fakat işimden hoşlanıyorum.
Daha iyi işe
sahip olan veya hoşlandıkları şeyleri yaptıkları işlerde çalışan bazı
şanslı insanlar vardır. Eğer bu insanlardan biriysen, kendine sormak şöyle
sormak zorundasın: İşinden gerçekten hoşlanıyor musun, veya sadece çoğu
insana göre işsiz olmaktan mı nefret ediyorsun? Eğer bir seçim yapsaydın,
işinde haftada 40 saat çalışmak ister miydin? Hatta seks bile haftada 40
saat, yılda 50 hafta süre geldikten sonra sıkıcı olacaktır. Çalışma her
hangi bir şeyi bozabilir. Çoğu insan bahçeciliği sever, fakat çiftlik işçiliği
sıcak ve sırt ağrıtır. Yemek pişirme eğlenceli olabilir, fakat aşçı
olarak yoğun bir restoranda çalışmak cehennemdir. Eğer işinden şu an hoşlanıyorsan,
daha az çalıştığın zamanda işini seveceksindir.
Eğer çalışmazsan,
ne yapacağım?
Az çalışmak
yaratıcı olmayacağın anlamına gelmez. Bahçeciliği ele alalım. Bahçecilik
ödemez. Bahçecilikten ödeme yapmak için, çiftçi gibi çalışmak zorundasın.
Fakat yaşayabilecek kadar, bir çok sebzeyi basitçe bahçende çalışarak
yetiştirebilirsin. Neden çalışmak?
Eğer zamanınız
varsa hayat bir maceradır. Dünyada yapılabilecek bir çok şey vardır, bir
insan muhtemelen bunların hepsini yapamayabilir. Üzücü: işlerimizde çok
fazla dalıyoruz, eve döndüğümüzde, TV izlemekten başka kendimiz ile
yapabilecek daha iyi bir şey düşünemiyoruz. Zombi köle olma – işini bırak!
UCUZ YAŞAMAK
– AZ ÇALIŞMAK
Yarı zamanlı işte
çalışmaya becerikli olmayı ve haftada sadece 20, 15, hatta 10 saat çalışmayı
hayal et. Burada ve orada fırlatılmış küçük işler ile hayat bir hafta
sonu uzunluğunda olabilirdi. Her gün uyuyabilirdin. Uzun seyahatlere çıkabilir,
dünyayı gezebilirdin. Ciddi bir hobiyle uğraşabilir veya geciktirmeye zorladığın
bir planda zaman harcayabilirdin. Bu şekilde yaşabilirsin – sadece akıllı,
biraz kurnaz olmalısın ve nasıl çok ucuza yaşanabileceğini öğrenmelisin.
Ucuz yaşamak için
iki ana taktik vardır. İlk taktik basittir: asla tam ücret ödeme. Yeni
olduklarında nesnelerin nasıl bu kadar pahalı oldukları hayret vericidir. Bu
tamamen reklamın gücü, çalışma ve harcama döngüsü, üretim ve tüketim
‘i hatıra getirir. Reklam bize yenin her zaman daha iyi olduğuna ikna
etmektedir. Yeni daha iyi değildir – sadece daha pahalıdır. Şimdi bildiğiniz
üzere, bu tuzağa düşmemelisiniz.
Şehrinizde en
iyi kullanılmış eşyaları nereden bulabileceğinizi öğrenin. Kullanılmış
elbise ve kullanılmış kitap dükkanları nerede? Kullanılmış bir bisikleti
nereden alabilirsiniz? Çoğu büyük kasaba ve kentlerin istekleri tahsis eden
haftalık dergileri bulunmaktadır. Bunlar önemlidir: hemen hemen her şeyi
bulabilirsiniz, ve mal sahibinden aldığınızdan dolayı, satış vergisi
yoktur. Cimri olun. Ucuz piç olun. Yardım edebilirseniz fazladan bir penny bırakmayın.
Hayret uyandıracak
kadar bedava eşya elde edebilirsiniz. Her gün yanı başınızdaki süper
markette, ürünün az hasarlı olmasından veya fazla olgunlaşmış ve olgunlaşmamış
olmasında dolayı kilolarca ürün atılmaktadır. Geri zekalı Amerikalı tüketiciler
mükemmel olmadıkları sürece meyve ve sebzeleri satın almazlar, böylece bütün
bu iyi maddeler çantalara konur ve marketin arkasındaki konteynırlara atılırlar.
Eğer çantayı elde ederseniz, bütün bu mükemmel iyi yiyecekler ücretsiz
sizindir.
Konteynır dalgıçlığı
denemek zordur, fakat gerçekten düşünebildiğiniz kadar büyük değildir.
Konteynırların içersindekilerin çoğu kokuşmuş, çürümüş yiyecekler değildir
– sarılmış ve paketlenmiştir (tüketici kültürümüzün diğer dev israfı).
Konteynırın içersinde bulduğunuz herhangi şey ücretsiz sizindir. İşe
zahmetle giden zombilere güldüğünüz gibi bu ücretsiz hazineleri elde edin,
eğer bir kuralla yaşarsanız, onu şu yapın: asla tam ücret ödeme.
Ucuz yaşamak için
ikinci ana başlık geniş bir arkadaş grubu ile yaşamaktır, 6 dan 12 ye.
Geniş insan grubu kişi başına yalnız yaşayan bir insandan daha az para
harcamaktadır. Ekonomistler bu gerçeği “taksimatın ekonomisi” olarak
adlandırırlar. Örneğin, büyük bir apartman kiralamak küçük apartman
grubu kiralamaktan daha ucuzdur. Grup olarak yiyecek satın almakta ayrıca daha
az pahalıdır. Ekonomik boy yiyecek paketleri alabilirsiniz veya gerçekten
para kurtarabilirsiniz ve kooperatif süpermarketlerinden veya ıskonto dükkanlarından
alışveriş yapabilirsiniz.
Grup halinde yaşamak
ucuzdur çünkü kaynakları paylaşırsınız. Grubunuzdan birine iyi ücretli
bir yarı zamanlı iş bulmasını söyleyin. Kira için beraber çalışabilir.
Diğer bir arkadaş iyi ücreti olmayan bir restoranda çalışabilir fakat eve
grup için biraz yiyecek getirebilir. Üçüncü arkadaşın grubun
kullanabileceği bir arabası olabilir. Herkesin grup ile paylaşması için aynı
miktarda kaynağa sahip olmayacaktır, fakat herkes yapabileceği bir şeye girişebilir,
sonunda hepsi ortada olacaktır.
Grupta yaşamanın
bir diğer önemli avantajı ise güvenliktir. Bu galiba arkadaş kabilesi ile
yaşamanın en önemli nedenidir. Çoğu insan için, para onların güvenliğidir.
Eğer hasta olur ve işlerini kaybederlerse, kurtulmalarına yardım edecek
kadar paraları vardır. Az çalışma daha az para yapma ve genelde daha az
para biriktirme anlamına gelir. Eğer işinizi kaybederseniz veya bacağınız
kırılırsa sizle dayanışacak ve size bakacak arkadaşlarınızın olduğunu
bilmek güzeldir. İyi bir düşük-çalışma kabilesinde yaşamanın en iyi
parçası “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” ruhudur.
Öyleyse bu broşürü
arkadaşlarına göster ve her hangi birinin ilgilenip ilgilenmediğine bak. Eğer
ilk başta çok fazla insan bulmazsan, çok fazla endişelenme. Hatta üç ve dört
insan yalnız başına yaşayan tek insandan daha az para ile yaşayabilirler.
Daha sonra, ne kadar eğlendiğinizi gördüklerinde çok daha fazla insan size
katılmak isteyecektir.
Grubunuzu oluşturduğunuzda,
biraz bira ile hep birlikte oturun ve planlarınızdan ve diğerlerinden ne
beklediğinizi konuşun. Diğer insanlarla yaşamak her zaman kolay değildir.
Nesneleri paylaşmak, özellikle para, güç olabilir. Her hafta oturup (daha
fazla bira ile) konuşmaktan emin olun. Uysal ve iyi kafalı olun ve gerçekleşen
her hangi problemi çözmek için müktedir olun. Eğer sorunlar gerçekten ağır
ise, beklide kabile size hitap etmiyordur. Her zaman ayrılabilir ve yeni bir
grupta başlayabilirsiniz. Bunda utanılacak bir şey yok.
İki ana taktiği
ilaveten (asla tam ücret ödeme ve gruplarda yaşa), az-çalışma yaşam tarzını
planlarken aklında tutmak isteyeceğin daha başka tavsiyeler:
a) Vejetaryen ol.
Et iğrenç, sağlıksız ve kötüdür, fakat bunların hepsinin ötesinde, et
gerçekten pahalıdır. Et yiyenler vejetaryenlerden iki-üç kat daha fazla
parayı yemek için harcarlar. Eğer vejetaryen pişirmeyi ve yemeği öğrenirsen,
para kurtarabilirsin. Başlangıç için sana yardımcı olabilecek yemek kitabı
sonda listelenmiştir.
b) Kendini veya
herhangi birisini gebe bırakma. Çocuk pahalı ve zaman harcayıcıdır. Tam
zamanlı çalışan anneler faturaları ödemek için çalıştıkları 40
saatin üzerine çocukları için ortalama 45 saat daha uğraş için zaman
harcarlar. Eğer ucuz doğum kontrole ihtiyacınız varsa, hemen hemen her
kentte sarı sayfalarda bulabileceğiniz “Planned Parenthood” güvenilir bir
organizasyondur. Eğer gerçekten çocuk sahibi olmak istiyorsanız, sadece bir
tane yapın. 18 yılınızı bir güzel çocuğu refah içinde büyütmek ve
şımartmak için harcayabilirsiniz ve hala az çalışmaya bütçeniz yeterli
olabilir. İlkinden sonra her yaptığınız çocuk, ucuz yaşamayı daha zor
hale getirecektir.
Eğer çocuk
sahibi olursanız, büyük bir grupta yaşamak önemli olacaktır. Grupta yaşamak
ev işlerini azaltır. Bu çocuklarınız olmamasına rağmen, arkadaş grubunuz
ile yaşamak için diğer iyi bir nedendir. Bir veya iki kişi için yemek pişirmekten,
on kişi için yemek pişirmek biraz daha uzun zaman alır. Eğer yedi arkadaş
yemek pişirmeyi paylaşıyorsanız, her kişi sadece haftada bir kez akşam
yemeği pişirmek zorundadır. Ayrıca ev temizliği ve (en önemlisi) çocuk
bakımını paylaşabilirsiniz. Grup dışında yaşamak, ailelerin yeteri kadar
az çalışarak ucuz yaşaması zordur.
c) Lisede öğrendiğiniz
her şeyi unutun. Lise berbattır. Sınıflar çok büyüktür ve öğretmenler
ücretlidirler. Sınıftaki 25, 30 veya 40 çocuk ile öğretmenlerinizin aslında
hiçbir zaman öğretebildiğine imkan yoktur. Yapabildikleri en iyisi seni iyi
bir çalışan olmak için yetiştirmektir. Dakik ol. Sessiz ol. Sana söyleneni
yap. Cevap verme. Öğretmenler patronlar gibi davranır ve robot olmayı öğrenirsin
– itaatkar ve kalın kafalı. Unut. Hepsini Unut.
d) Üniversiteye
gitmeyi iyice düşünün. Hemen hemen hiç kimse bugünlerde üniversite için
bütçeleri uygun değil, öyleyse çoğu insan borçları çıkartmak zorundadır.
Üniversiteye gitmek mezun olduktan sonra yüksek ücretli iş anlamına geldiği
alışıldıktır. Hüzünle, yüksek ücretli işler artık pek kalmadılar. Çoğu
üniversite mezunu burgerlerini küstahça bitirirken kalanlarımız ile masaları
beslemekteler. Fakat üniversiteleri atlayan bizlerden farklı, bu fakir üniversite
mezunları ödemek için anormal borçlara sahiptir.
Liseden sonra bir
süre beklemek ve neler olacağını görmek üzerine düşün. Dört yılda
neler yapmak istediğini kim bilebilir. Daha sonra her zaman üniversiteye
gidebilirsin. Eğer gerçekten üniversiteye gitmek istiyorsan, yerel üniversiteler
devlet veya özel üniversitelerden daha ucuzdur. Eğer sevk edildiysen, süslü
özel üniversitelerde aldığın gibi iyi bir eğitimi yerel üniversitelerde
de alabilirsin, ücretin bir parçası
ile (hatırla: asla tam ücret ödeme). Eğer zaten üniversiteye gitmiş ve
kafanda çalan borç zilleri varsa, en iyi bahsin şimdi ucuz yaşamaya başlamaktır,
fakat tam zamanlı çalışmaya devam et ki mümkün olan en hızlı şekilde bu
borçlarını ödeyebilesin. Okul borçları seni düşündürürken ucuz yaşamak
ve az çalışmak hemen hemen imkansızdır.
e) Asla yönetim
işini kabul etme. Yönetim işi yarı zamanlı olsa bile, daha fazla çalışmayı
bırakacaksın. Yarı zamanlı işi asistan yönetici işi için bırakmak tam
zamanlı çalışmayı elde etmek için sinsi bir yoldur. Ayrıca, zaten kim bir
sik-kafalı asistan yönetici olmak ister?
f) Araba satın
alma. Arabalar pahalı ve büyük şehir ve kasabalarda çoğunlukla kullanışsızdır.
Aracın kendi fiyatı üzerinde, maliye masrafları, kayıt, benzin, tamir ve en
büyüğü, sigortası vardır. Bisiklet temin et, halk taşımacılığını
kullan, fakat araba satın alma. Eğer bir grupta yaşıyorsanız, yol
gezintilerinde ve alışverişte kullanmak için bir araba bulundurmak
isteyebilirsiniz. O takdirde benzin ve sigorta masrafını paylaşabilirsiniz,
ve çok pahalı olmayacaktır.
g) “The
Blitz”. Az çalışan çoğu insan, yarı zamanlı çalışır,
fakat yarı zamanlı işler çoğunlukla kötü işlerdir ve iyi ödemezler. Bazı
akıllı az-çalışıcılar tam zamanlı işlerde kısa süreli çalışarak bu
problemin üstesinden gelmektedirler. Bu "Blitzers"
iyi ücretli tam zamanlı işlerde birkaç ay çalışırlar, bütün bu süre
boyunca ucuz yaşarlar ve para biriktirirler. Sonra, iyi miktarda birikmiş
paraları olduğunda, işten ayrılırlar ve biriktirdikleri para ile mümkün
olduğunca uzun süre yaşarlar. "The
Blitz" tam zamanlı çalışmanın bütün karının mahsulünü
toplamak ve hala az çalışmak için iyi bir yoldur.
h) Gevşe. Bu sürpriz
olarak gelebilir, fakat az çalışmak başta stresli olabilir. Sürekli bir maaş
olmadan yaşamak kafanızı karıştırabilir. Değişikliği yalnız yapmayı
denemeyin. İşte çalışan arkadaşlarınız ile bunları tartışın. Arkadaşlarınızla
dayanın. Arkadaşlar idare eder! Eğer dengenizi bulmak için tam zamanlı bir
işe kısa süreliğine geri dönmeniz gerekirse, bu başarısızlık değildir.
Sadece hazır hissettiğiniz tekrar işinizden ayrılın.
EN YÜKSEK
MEVKİYE ULAŞMA: SIFIR ÇALIŞMA
Bir süre az çalıştıktan
sonra, gerçekten ekstra serbest zamandan haz almaya başlayacaksınız.
Kendinizi her zaman çalışmayı istemeyerek bulabilirsiniz. (Sizi kim ayıplayabilirdi?)
eğer durum bu ise, en yüksek dereceye ulaşabilir ve kolaylıkla çalışmayı
bırakabilirsiniz. Burada sıfır çalışmanın yapılabileceğini söylemekten
başka taktiklerini tartışabilecek yeterli boş alan yok. Sıfır çalışma
kabileleri ucuz yaşama taktiklerini ve bir yerlere yerleşme (terkedilmiş
binalarda ücretsiz yaşama), dükkanlardan yiyecek hırsızlığı, yiyecek
temin etmek için uğraşmak ve gerçekten parasız bir şekilde yaşamak için
gelişmiş konteynır dalgıçlığı tekniklerini kullanma tavsiyelerini birleştirmekteler.
Kentinizdeki az çalışma sahnesinde yer aldıktan sonra, size hileleri göstererek
sıfır çalışma uzmanları ile beklide karşılaşacaksınız. Az çalışmak
güzel fakat hiç çalışmamak süperdir.
Az çalışma hakkında öğrenecek çok şey var, fakat bu size başlangıcı sağlayacak bereketli bilgiler olabilecektir. Yaşadığın gibi, kendi taktiklerini ve hilelerini elde edeceksin. Bu kısa broşürde yer almayanlar aşağıda listelenmiş kitaplarda bulunabilir. Bunlar güzel kitaplar. Bazı başlıklar bulunması zor olabilir. Yerel kütüphanenizden kiralamayı deneyin veya direk olarak yayımcıdan ısmarlayın. Sözleri yayın ve eğlenin.
Çeviren
: Elfun