...MUCiZE BEBEK UMUT'UN HiKAYESi...

 

        Sene 1997… 9. ayda Türkiye’de Alanya’da tatilde idik. Iki sene gecmis de olsa bu   bizim icin bir balayi tatili idi..

    

    Otelin barinda otururken garson bir baska masaya su götürüyordu icinde de kesilmis  limon bana bakiyor ve sanki ye beni diyordu. O kadar canim cekmisti ki dayanamayip     garsondan bir tabak kesilmis limon istedim. :) Esim gülümseyerek bu normal degil dedi. Ben de hissediyordum birseylerin degistigini. Gece gece kalkip limon yedigimi hic bilmezdim. :))) Neyse Istanbul’a kadar bekledik ve o gün hemen bir test aldik. Sonuc ne evet ne de hayirdi. Ben dayanamayip eczaneye kadar indim ve sonucu anlayamadigimi onlarin bana yardimci olmalarini istedim. Eczanedeki bey gülümseyerek test size ait ise anne adayisiniz diyerek tebrik etti. Tesekkur edip ayriliyordum ki karsima esim cikti ve merakla sonucu bilmek istiyordu. Evet dedim anne adayiyim. Esim inanamadi ve eczaciya söyle bir döndü "evet baba oluyorsunuz" dediginde esim beni kucagina alarak söyle bir döndürdü. Sonra da "ayyy noluyoruz ben ne yapiyorum aman bebege birsey olur" diyerek döndürmeyi birakti. O günü hic unutamiyorum :)))

   

     Neyse bizim Almanya’ya dönme tarihimiz gelmisti. Buraya gelir gelmez hemen doktoruma gittim muayene oldum ama sevincimiz uzun süreli olmadi. :( Doktorum hamile oldugumun kanimda cikmadigini söyledi. Hemen hastaneye yatirdilar. Bu arada 7 haftalik hamileyim. Bana bu hamileligin normal olmadigini ve dis gebelik oldugunu söylediklerinde sanki dünyam basima yikildi, bütün umutlarim kirildi. Ben hemen kürtaj olmak istemedim. Beklemek istedigimi söyledim taki bebegimin kalp atislarini duyana kadar.

      

    Doktorlar buna pek ic acici bakmadiysalar bile kararimdan vaz gecmedim. 1 hafta olmustu hastanedeydim. Bir gece hemsire beni wc’de baygin bir sekilde bulmus. O gece hemen kürtaj yapilmasi icin apar topar imzayi attirmak istediler. Ertesi gun caresiz imzaladim. Cünkü artik bana zarar vermeye baslamisti. Sabah kürtaj olmadan birdaha bakmak istedigimi söyledim doktorlar kabul etti ve kürtaja 1 saat kala oglumun kalp atislari duyulmaya baslamisti. Dünyalar benim oldu o an. 1 hafta daha yatip taburcu oldum hastaneden.

       

    Ben her ay konturollerime düzenli olarak gidiyordum hersey yolunda gidiyordu. Hamileligimin 6. ayina gelmistim. Artik bebegime birseyler alma zamani geldi diye carsiya bir seyler almaya ciktik. Bebegin ilk gerekli olan esyalarini aldik. Onlari her gün katlardim yerlerine yerlestirirdim. Cünkü cok mutlu ediyordu beni.

       

    Bir gece esimle otururken benden birseyler bosaldigini hissettim. Hemen hastaneye gittik. Bana bebegimi kaybedebilecegimi söylediler. Dünyam yikildi yine. Ikinci kez ben bebegimin tekmelerini hissederken, onunla yanimdaymis gibi karnimi oksayip konusurken onlar bebegimi kaybedebilecegimden bahsediyorlardi. Delirecektim sanki o zaman.

 

    Neyse o gece sabaha kadar bakmadik doktor kalmamisti hastanede. Ertesi gün yine ayni. Bana bebegimin gelismedigini hamileligin durdugunu söylediler. Bebek hic bir gida alamiyormus benden ve gelismiyormus. Bebegimi alacaklarini söylediler ve 400 gr. oldugunu söyleyerek yasamayacagini, yasarsa bile sakat olacagini duydugumda neden benim bebegim ALLAHIM diye bagirdigimi halen hatirliyorum.

 

    Ben tabi yine bekleyecegimi asla bebegimi aldirmayacagimi söyledim. Serum üstüne serum ilac üstüne ilac kullaniyordum bebegimin kilo almasi icin. Tam 5 hafta gecmisti aradan. Artik bebegimin kalp atislari günden güne yavasliyordu. Bense beni terketmemesi icin onunla konusuyordum ve ALLAHA dua ediyordum onu benden almamasi icin.

 

    Bir gece bebegimin iyi olmadigini hissettim. Onunla konusuyordum ama bana tekmeleriyle cevap vermiyordu. Hemen muayene olmaya gittim. Kalp atislari cok zayiflamis dediler. Ertesi gun hemen sezeryanla alacaklarini söylediler. Bu arada bebegimin kilosu da 500 gr’in üstüne cikmisti. Bu sevindiriyordu beni. Yasama sansi oldugunu biliyordum. O gece esime tel acip anlattim. Evdeki aldigimiz bebek esyalarini anneme birakmasini istedim onlari eve bebegimsiz döndügümde görmek istemiyordum.

 

    Annemle konustum. Bebegimi alacaklarini söyledim. Annem de alsinlar yavrum, daha cok gencsin yine bebegin olur bu kadar üzme kendini. Sen yine bebek sahibi olabilirsin ama ben seni birdaha bulamam diyerek bana teselli vermeye calisiyordu. Canim annem, ben kendi yavrumu düsünüyorum annem ise kendi yavrusunu :) Ana yüregi iste...

 

   Ertesi gün her sey hazir beni bekliyor, ben ise o masaya hic ama hic yatmak istemiyordum ama mecburen yattim tabi. Odaya girdigimde iki profesör doktor, bir kac tane ebe, iki cocuk hastanesinden gelen profesör doktor ve üç tane cocuk hemsiresi beni bekliyordu. Onlara "siz hepiniz benim yanimda mi kalacaksiniz, ben utanirim sizden" demistim hepsi gülmüstü :))))

 

   Masaya uzandigimda ilk duydugum söz "upsss" Hani sizin karniniz yanlis hastayi almayin masaya biz burda bebek bekliyoruz diye bir espri attilar ortaya maksatlari benim moralimi düzeltmek :) Bundan sonrasini pek bilmiyorum. Ameliyattan sonra ilk bildigim sey sadece bebegim bebegim diye karnimi elleyip agladigim.

 

   Doktor yanima yaklasip bir oglum oldugunu söyledi. Bunu bilmek istemiyorum bana sagligini söyleyin dedim. Ilk 10 dakika hic nefes almamis. Daha sonra almaya baslamis. Tabi hemen cocuk hastanesine götürmüsler. Bunlari duydum ve yine bayilmisim.

 

   Gözlerimi actigimda yanimda esim vardi. Bir oglumuz oldugunu söyledi ama cok kücük oldugunu ve artik her seyin ALLAHA kaldigini söyledi. Bebegimim dogdugu hali.

         KG: 520 gr.  Boy:28 cm.   Kafasi:23 cm. idi

  Tabi 460 grama kadar inmisti. 4 ay boyunca hastanede kaldi. Bu dört ay icinde iki kez ameliyat oldu. Biri tehlikeli idi ama cok sükür basari ile atlatmisti. Bunlarin ikisi de fitik amaliyati idi. Eve geldikten sonra da iki kez daha ameliyat oldu. Tabi yine fitik :)

  Oglumuzun adini biz umudumuz olsun diye UMUT verdik ama hastanede ona savasci diye hitap ediyorlardi. Cünkü yasam mücadelesinden vazgecmedi... Evet en sonunda evimize almistik onu ama halen inanamiyorum o günleri nasil yasadim diye. Ana yüregi ne acilara dayanirmis bunu daha iyi anladim. Su an oglumuz 12.02.2002 de 4 yasina girdi. Allah ömür verdikce biz ona gözümüz gibi bakacagiz cünkü o bunu hak ediyor...

  Sanirim bunlarin icimden cikmasi gerekiyormus. Su an kaptirdim kendimi inanin. Bunlari yazdim ama sanki o anlari yeniden yasadim.. Umarim yazdiklarimdan birseyler anlasiliyordur. Türkcem isin sizlerden özür diliyorum...

  Bizim evde kac kisi bulunursa yemek saatinde herkes hokkabaz oluyor aman umut agzini kocaman acmis aman hirsiz tilki yemesin Umut’un yemegini :))) yemek sorunumuz cok büyük. Henüz 13 kg geliyor ama bu benim icin hic sorun degil. Yeter ki cani sag olsun, yeterki hep yanimizda olsun, yeterki saglikli olsun.

Hosca ve dostca kaliniz.

Sevgilerle                              

Cem, Yasemin ve mucize bebek Umut  (18.02.2002)

 

                                    <<<ANASAYFA iCiN TiKLAYiNiZ>>>