Başlık
1. DEĞİŞTİ  DEMESİNLER  DİYE
Temel son işinde nihayet başarılı olmuş, çok para kazanmış.
Temel'e; "Zengin oldun ama borçlarını ödemiyorsun, nedendir?" diye sormuşlardır.
Temel'de; "Zengin oldu da değişti demesinler diye demiş."
2. YAĞMUR  BAŞLAYINCA
Temel, Dursun'a misafirliğe gitmiş.
Gece sağnak halde yağmur başlayınca;
Dursun konukseverlik göstermiş: "Temel çok fena yağmur yağıyor, eve gitme, burada kal."
Temel kabul etmiş, ama ansızın ortadan kaybolmuş.
Aradan epeyce zaman geçtikten sonra kapı çalmış, bakmışlar kapıda sırılsıklam Temel:
"Neredesun ula Temel merak ettik ?"
"Eve cittum pijamamu aldum da..."
3. TELİ  OLMAK  ŞART  MİDUR?
Temel'le  Dursun  hasbihal  etmektedirler.
Temel:  "Ula Tursun, pen Pelediye paşkanı olmak  isteyrum der.
Dursun çok şaşırır ve arkadaşına çıkışır: "Ula Temel, Sen teli  misun?"
Temel: "Teli olmak şartmidur?"
4. HEPSİ ON EDER
Elinde karnesi ile babasının yanına sevinçle gelen
Temel’e babası sorar:
"Notların nasul?"
Temel: "On aldum papaçuğum, on aldum..."
Sevinçle karneyi eline alan baba karneye bir
göz atıp notların 1,2 olduğunu görünce, öfkeyle karışık sorar:
"Hani ula nerede on?"
Temel gayet sakin cevap verir: "Toplarsan papaçuğum hepsi on edeyi..."
5. BORÇ
Hakim temele sormuş: "davacıya borcunu bir türlü ödemiyorsun neden?"
Temel boynunu büker  "vereceğum vermesinede, bana uc ay muhlet ver diyorum vermiyor,
uc yıldır beni oyaliyor."
6. TEMEL  ASKERDE
Yeni asker olan Temel’e komutanı sormuş:
"Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?"
Temel heyecanla cevap vermiş: "Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım."
Komutan tekrar sormuş. "Peki, karşıdan geliyorsa?"
"Karşıya ateş açarım komutanım."
"Arkadan geliyorsa?"
Temel dayanamamış; "Komutanım, bu ordunun benden başka askeri yok mu? demiş."
7. DİN
Temel Ramazanda köprü altında dolaşıyormuş. Bir de ne görsün,
Bir adam balık kızartmış rakı ile yiyormuş; "Uyy hemşerum oruç tutmay mısun?"
"Ben hıristiyanım."
"Uyy hemşerum dininin çıymetini pil."

8. BETON  GİBİ
Temel Doktora gider. Doktor Temeli tepeden tırnağa kontrol  ettikten sonra  teşhisini  bir bir  sıralar:
"Karnında su topluyor, adelerinde kireçlenme var, böbreklerinde kum var, karnında da demir  fazla..."
Temel  sevinçten uçar:  "Desene  doktor pey,  peton  cibiyumdur."
9. HAVADİS
Temel askerdeyken izinden yeni dönen arkadaşı Dursun'a sormuş:
"Ula Dursun  ha bakayım  memlekette  neler  oliyii?"
"pek  bisii  yoktir"
"nassi  yoktir?  hic  bişii mi  olmaayi?"
"yalnizca  sizin  kedi  öldi."
"yapma  yavv"
"Heee...öldi..köpekten  azcuk  sonra  öldi"
"köpek te mi öldi?"
"he yaa.. sizin  atın  kemikleri  boğazına  takıldi  sonra  öldi"
"atta  mı  öldi?"
"Babanın  cenazesini  taşırken  uçurumdan  düşti"
"babam da  mi  öldi?"
"ananın  acısına  dayanamadi?"
"anamda öldi hee?..vah vah desene bizim ocak sönmüş
"valla şindi bilmiyom ama ben geliyken daha yaniydi"
10. TEMEL  UÇAKTA
Temel  bir  uçağın  kaptan  pilotu  idi. Trabzon-Ankara  seferini  yapmakta  iken
bir  arızadan dolayı  uçak  sallanmaya  başlayınca  bir  anons   yapar:
"Tikkat,  tikkat... Gaptanınız  sesleniy!  Uçakta  bir  ariza vardur.
Tamiratu mümkündür. Sayın yolcularımız sükut edinüz..."
O sırada  şiddetli  bir  sarsıntı daha  olur. Pilot  kabininden  ikinci  anons  duyulur.
"Tikkat, tikkat!..   Gaptanınız  sesleniy!.. eşhedü  enla  ilahe illallah  ve  eşhedü... ." (BİTTİ)
11. FEMİNİST
 Temel  önde,  Fadime  arkada  çarşıya inmektedirler.
 Fadime sırtındaki sepet bir yana Temel'in ceketi ve şapkasını da elinde taşımaktadır.
 Onların bu halini  gören  okumuş  biri  sorar:
"Bu  vaziyetinden  utanmıyor musun?  Sen önde hanımın arkada?..."
 Temel  yanıtlar: "Hemşerum  niye  utanacağumişim,
 Her paşarili erkeğun arkasinda bir kari vardur demeyi  misiniz  siz? Pen  paşarılı  bir  erkeğum.
12. GİTMEZ
Temel  İstanbul'dan memleketi olan Trabzon'a gitmek için otobüse biner.
Bileti 9 numarılı olmasına rağmen gider 13 numaralı koltuğa oturur.
Muavin gelir ve "Beyim sizin koltuk numaranız 9, burası değil .
Lütfen yerinize geçiniz" der, ancak bizim Temel'i yerinden kaldıramaz.
O kadar dil döker fayda etmez. Bu durumu gören Kayserili'nin biri
Temel'e dönerek,  "Hemşehrilim, Trabzon'a 9 numaralı koltuk gider, 13 gitmez"  der.
Bunun üzerine Temel  "A öyle mi ?" diyerek hemen 9  nolu koltuğa geçer.
13. SEMPATİKSUN
Temel Dursun'a, "Geçenlerde birisi bana  'Sen çuk sembatiksun'  dedi"  demiş.
Dursun merakla,  "O da ne dimek la?" diye sormuş.
Temel cevap vermiş: "Ben de pilmiyrum, ama her ihtimale karşı furdim oni."
14. SAĞ  DUYU
  Temel, markete girer. Kulağında bir ses:
- Hemen kaç!...
 Temel dışarı çıkar, ardından bir bomba patlar.
 Akşam yatağında, Temel aynı sesi duyar:
- Kaç kaç
  Dışarı çıkar, deprem olur. Temel sorar:
- Sen kimsin?
- Sağduyunum.
- Peki evlenirken niçin tehlikeyi söylemedin?
15. BİR  YIL  GARANTİ
 Hakim Temel'e:  - "Seni saat çalmaktan bir yıl  hapse  mahkum  ediyorum" dedi.
- "Tahmin etmiştim, tahmin etmiştim" diye mırıldandı Temel.
 Hakim şaşırdı.  -"Neyi tahmin etmiştin?"
- "Saatin  üzerinde  bir  yıl garanti  diye yazıyordu.
16. Yol Tarifi
  Bir TIR şoförü kaza yapmış Temelin evinden içeri girmiş.
-Yolumu şaşırdum daa... Rize'ye nasul cideceğum? demiş.
  Temel'de;
- Koridoru  keceyisun, salondan  sağa  sapayisun,
  tümduz  cideyusun.
17. DİL  SORUNU:
Temel  İngiltere'ye  gitmişti.  Arkadaşları  Temel'e:
-İngilizce bilmezdin İngiltere'de çok sıkıntı çektin mi? demişler.
Temel:   -Hayır, sıkıntıyı  asıl  İncıluzlar çekti.
18. NE  YAPARMIŞ
Sabah talimi sırasında tepelerin ardında bir ağaç altında yatan Temel'i yakalayan yüzbaşı,
hemen onu hazır ola çekip sorar:  Mesleğin  nedir  senin ?
-İnşaat  kalfalığı,  yüzbaşım...
-Sen bir  işçiyi  inşaatte  böyle  yakalasaydın  ne  yapardın ?
Temel  hazır olda  cevabı  yapıştırmış:
-Hemen  işune  son  verirdum  komitanum.
19. MÜJDE !
Temel: -Müjde hanum, hani sen daha pahali bir evde oturalim deyip duruyordun ya,
en sonunda dileğun oldi.
Fadime merakla:   -Taşınıyor muyuz yoksa? Diye  umutla sorunca,
Temel:  -Yok canum, ev sahibi kirayi arturdu da.
20. SIĞIRIN  PEŞİNDEN  GİTMİŞ
Temel'in  kamyonunun freni patlamış, halk pazarına girmiş, dokuz kişiyi ezmişti.
Beşi ağır dört kişiyi de yaralamıştı. Trafik raporunu gözden geçiren hakim, Temel'e:
- Oğlum  solda  otlayan  sığıra  vurup durabilme  imkanın  varmış.
Temel: - Hakim bey, ben de sizin gibi düşündüm. Fakat sığır pazara doğru kaçtı.

 
21. TEMELSİZ  FIKRA   "İKİZLER"
  Annesi ikiz çocuklarını yıkadıktan sonra yatağa yatırmış.
  Çocukların kıkır kıkır güldüğünü görünce sormuş:
- Neler oluyor, neden gülüyorsunuz?
  İkizlerden biri yanıt vermiş:
- Anneciğim, kardeşimi iki kere yıkadın, beni yıkamadın ki!...
22. TEMELSİZ  FIKRA  "SU AYGIRI"
  Hakim suçluya sormuş:
- Bu adamı niçin dövdün?
- Bana su aygırı dedi, efendim.
- Ne zaman?
- Bir yıl önce.
- Ama sen onu yeni dövmüşsün.
- Su aygırının ne olduğunu ben de ilk
   kez bu hafta öğrendim.
23. DÜŞERSE  DÜŞSÜN
  Temel ile Dursun uçakta yolculuk ediyorlarmış. Uçağın motoru bozulmuş.
  Pilot gelip  'düşüyoruz'  demiş.
  Temel Dursun'a dönüp:
- Uçak  düşüyor  ula  ne  yapacağız?
  demiş.       Dursun:  - Babanın mali
  mudur  ula düşerse düşsun  sanane!
24. TEMELSİZ  FIKRA   "SANA BU KADAR DA DÜŞMEZ"
Fatih Sultan Mehmed bir gün dolaşırken bir fakir sadaka ister.  Padişah çıkarır bir altın verir.
Adam: "Padişahım, ben senin kardeşin değil miyim? Bir altın vermek kardeşliğe sığarmı?" der.
Fatih:  "Nereden  benim  kardeşim oluyorsun?"  diye sorar.
Adam:   "Hepimiz  Hz. Adem'in  ço-cukları  değil  miyiz?"   deyince,
Fatih:"Hele şu bir altını al da git.
Eğer öteki kardeşlerimiz duyacak olursa senin payına bu kadar da düşmez."  der.
25. TEMELSİZ  FIKRA   "PARDESÜ"
Hoca sokağa çıkar çıkmaz komşuları, "hocam akşam evden çok gürüldü geliyordu" dediler.
Hoca, "evet cübbem merdivenlerden düştü onun  gürültüsü idi" der.
"Aman hocam cübbe düşünce gürültü olur mu?"  dediklerinde,
Hoca: "Uzatmayın, içinde ben de vardım." der.
26. BEBEKLER  DOĞAR
Öğretmen Temel'e sorar: -Sizin köyden doğmuş büyük adam var mı?
Temel: --Hayır öğretmenim, bizim köyde  hep  bebekler  doğuyor.
27. TEMELSİZ  FIKRA  "ÇOK  OTURMA"
Bir ağır hastayı ziyarete gelip, saatlerce oturan  bir  adam  giderken  hastaya:
--Kardeşim, bana bir söyleyeceğin var mı? diye sormuş.
Hasta:  --Evet.
Adam: --Nedir?
Hasta:  --Bir  hastayı  ziyarete gittiğin zaman  çok  oturma!
28. TEMELSİZ  FIKRA  "MİRAS"
  İki arkadaş, ölen arkadaşları hakkında konuşuyorlardı:
-Vah vah, demek ki arkasında kalanlara  bir şeyler  bırakmamış?
-Zavallı  nasıl bıraksın ki, ilk önce servet kazanmak  için  sağlığını  kaybetti.
  Daha sonra da sağlığını kazanmak  için  servetini.
29. KEÇİ
  Temel ile Dursun küsmüşler. Dursun bir gün kasabaya keçisini satmaya gitmiş.
  Tesadüf bu ya Temel ile karşılaşır:
- Haçan, bu eşşekle nereye cideysun?
  Dursun: - Ula görmey misun, o eşşek deyildur. Keçidur keçi!
  Temel: - Ula be sana demeyrum keçiye deyrum da!
 30. AKIL
Temel bir gün Dursun'a balık kılçığı yemenin insanın kafasını Çalıştırdığını söylemiş.
Bu habere sevinen Dursun yanına Temel'i de alarak hemen bir balık lokantasına gitmiş.
Az sonra gelen balıkların etini Temel, kılçıklarını Dursun yemiş.
Böylece üç porsiyon balık tükettikten sonra Dursun hesabı ödemiş ve dışarıya çıkmışlar.
Yolda bir ara Dursun:
- Baa bak Temel. Sen galiba kazuklayisun beni ? demiş.
Temel gülerek cevap vermiş:
- Bak, gördün mü ? Kafan çalışmaya başladı bile.
31. MORAL
Temel'in arkadaşı çok hastaymış. Günleri sayılı deniyormuş.
git ona biraz moral ver, senin en iyi arkadaşındır, demişler.
Gitmiş ve ona: - Korkma! Zaten herkes bir gün ölecek, demiş.
32. TEMELSİZ  FIKRA   "ŞEYTANIN  POSTACISI"
Bir adam ahlâkı ve ilmiyle meşhur bir âlime gider ve ona:
-Falanca kişi sana küfretti der.  Büyük âlim hemen cevap verir.
-Şeytan senden başka postacı bulamadı mı?
33. MAYMUN
Temel bir maymunu, bütün gün tasmasından tutaratak gezdirmektedir. 
Yolda hayvan seven bir arkadaşına rastlar.
Arkadaşı:
-Temel bu hayvana yazık değil midir, onu hayvanat bahçesine götürsene der.
İki gün sonra Temel aynı arkadaşına yine rastlar.
Arkadaşı:
-Hani hayvanat bahçesine götürecektin maymunu, der.
Temel:
-Cötürdüm cötürdüm da, şimdi de sinemaya cötüreyrum...
34. MUHTARLAR
Mahelle Muhtarı seçilen Temel'e "Hiç şansın yoktu, nasıl seçildin?" demişler.
Temel de "Muhtar Reha'nın taktiğiyle" demiş. "Nasıl Yani" demişler, açıklamış:
-Hep çok önemli şeyler anlatayrum cibi konuştum...
35. İPTEN  ŞAŞMA
Amerika'da iki Karadenizliyi idama mahkum ederler. Önce temel'i içeriye alırlar ve
"elektrikli sandelyeyi mi, yoksa ipi mi istediğini" sorarlar. Temel düşünür, taşınır:
- İp bizim anadan, babadan kalma adetimiz. Şu gavur memleketinde elektrikli 
sandalyeyi deneyim der.

Oturturlar sandalyeye, Temeli. Basarlar düğmeye Makine kontak yapar. İkinci kere
denerler. Yine kontak yapar, üçüncü kere de kontak yapınca Amerikalılar Temel'in
hayatını bağışlarlar.
Ölüm odasından çıkarken, Temel, Dursun'u görür:
-Aman anadan, babadan gördüğün ipten şaşma, gavur icadı elektrikli sandalye iyi
işlemiyor da!...

36. ÇİFT  VURUŞ
Temel futbol oynadığı yıllarda, bir maçta Hakem faul atışı için düdük çalar, 
elini kaldırır  ve "çift vuruş" der. Temel: "Sakın kimse celmesun, ikisini de ben atacağım." der.
37. TEMELSİZ  FIKRA  "DİLENCİ"
Dilenci: "Hocam Allah rızası için az bir sadaka verir misin ?"
Hoca:    "Az vermek şanımdan değildir."
Dilenci: "O halde çok verin."
Hoca:    "O da senin şanından değildir."
38. TEMELSİZ  FIKRA   "KEL, KÖR, TOPAL"
Kel, kör ve topal üç kişi çok iyi arkadaşlarmış. Bu üç kafadar bir gün Kaldırımda yürüyorlarmış. 
O anda yanlarından bir araba geçmiş.
Kel:       "Şu araba saçımı bozdu" demiş.
Topal:   "Merak etme, ben şimdi koşar yakalarım.
Kör ise: "Siz hiç telaşlanmayın, ben plaka numarasını aldım" demiş.
39. MAÇ  DURUMU
Temel ile Dursun maç sahasının önünde köfte satarken Temel bilet bulur. Dursun'a şöyle der.
-Ula Dursun bu bileti al maçı öğren de gel, der.
Dursun gider ve maçı öğrenip gelir durumu Temel'e anlatır:
-Direk dikiyler, ortaya bir kabak koyiyler. 21 avanak peşine koşiyler.
2 direğin arasına girince gool diye bağriyler, bir de utanmadan kısa don giyiyler.
40. KİM  VURDU?
Bizim Temel mavi trene bilet alacak. Tren hareket etmek üzere. Koşarak gişeye varır.
Gişenin önü bomboş. Bilet satan memur gazeteyi genişce açmış, gelen gidene bakmadan
önünü göremeyecek şekilde gazete okumaktadır. Temel aceleyle:
-Hemşerum bir bilet verir misun?
-Kuyruğa gir!
-Yahu kimse yok kuyrukta, sadece benum.
-Kuyruğa gir!
-Etme kardeşum tren kaçacak, bir bilet ver.
-Olmaz, kuyruğa gir, der demez; Temel biletçinin gözünün ortasına yumruğu indirir.
Tokatı yiyen biletçi, gazeteyi atar, hiddetle bağrır;
-Kimdi, bana vuran?
Temel gayet sakin cevap verir:
-Pilemeyeceğum, kuyruk çok kalabaluktu!
41. ŞANSIN  BÖYLESİ
Temel kahvede arkadaşlarına anlatır:
-Bizum mütahit Cemal ne şanslıdır. Geçen sene kaza sigortası yaptı, bir gün sonra bacağını kırdı.
İki ay evvel evini sigorta ettirdu, geçen hafta evi kül oldi.
Ya şimdi oldu biliyor misun?
-Geçen hafta hayat sigortası yapturdu, iki gün sonra öldü!
42. GECE  BEKÇİSİ
Temel gece bekçisi alınacaktır ilanı veren bir işyerine başvurur:
-Gece bekçisi arayımışsunuz?
-Evet, ama çok zor bir iştir, başarılı olacağınıza bize nasıl bir garanti verebilirsiniz?
-Efendum, uykum çok hafiftir, en küçük bir gürültüde hemen uyanırum!
43. DAVAYI  NASIL  KAZANMIŞ ?
Temel, İdris ile mahkemelik olmuştu. Duruşma karara kalmıştı. Temel avukatına dedi ki:
-Habu hakime, zarf içinde yüz milyonluk bi çek yollıyalum, belkim davayı kazanuruk.
Avukat itiraz etti:
-Olmaz öyle şey! Çok namuslu bir insandır hakim bey, sonra davayı kaybederiz!
Zamanı gelir, hakim kararını verir. Temel davayı kazanmıştır. Avukat sorar:
-Temel yoksa o çeki hakime yolladın mı ?
-Yolladım tabii!
44. TEMEL  ASKERDE
Komutan sorar:
-Söyle bakalım Temel, cephanelik öününde nöbet tutuyorsun, 
birden cephanelik infilak etti ne yaparsın?
-Herkesin duyması için havaya bi el ateş ederum, komitanum!
45. MESLEK  SIRRI
Komiser sorar:
-Temel, köpekleri atlatıp, kümesten tavuğu nasıl çaldın?
-Komiserum, onu söyleyemem, meslek sırrıdur!
-Ama ben söyletmesini bilirim!
-O da sizin meslek sırrunuzdur!
46. UYARI
Temel'i ameliyat edecekler; Doktorlar maskelerini takıyorlar, Temel atılıyor:
-Poşuna maske takmayun, pen sizi tanayrum...
47. TUR
Temel evinin bulunduğu bloğun etrafında arabasıyla 20'ni turunu atmaktaymış. Cemal sormuş:
-N'oldi?
-Sinyalim takıldı da, demiş Temel.
48. İLK  HAFTA
Teml'e çalıştığı yerde ilk ay maaşını fazla vermişler. İkinci ay ise eksik. Hemen gimiş,
"hata var" demiş. Haklısın ama sana ilk ay fazla vermişiz daha önce niye helmedin?
demişler. Temel cevap vermiş:
-Pen ilk hataları affederim.
49. CÜMBÜŞ
Demiryolu makascısı olmak için imtihana giren Temel'e sormuşlar:
-Bir Tren geliyor, saatte 120'yle... Tam karşıdan başka bir tren yaklaşıyor, saatte 140'la... Makas takılmış, geçmiyor, sen de makascısın Ne yaparsın?
Temel hiç düşünmeden:
-Hemen koşar Fadime'yi çağırırım"
İmtihan başkanı hayretle sorar:
-Neden?
Temel cevap verir:
-Gelsin, çümbüşü o da seyretsin diye!...
50. BİRİNCİ  BASAMAK
Temel'in ayağını alçılı gören arkadaşları, 
geçmiş olsun dedikten sonra ne oldu diye sormuşlar. Temel:
-On metrelik merdivenden düştüm, demiş.
Arkadaşları:
-Verilmiş sadakan varmış. Bir kırıkla atlatmışsın, demişler.
Temel:
-Daha birinci basamaktaydım, demiş.
51. İLAN
Temel'in patronunun kayınpederi vefat etmiş. Patronunun gözüne girmek isteyen Temel,
gazeteye ölüm ilanı vermek istemiş. Açmış telefonu kaç para diye.
-Santimi bir milyon lira, deyince Temel:
-Rahmetlinin boyunu öğreneyim, pen yine ararum demiş. 
52. KADİR-KIYAMET
Temel'le Fadime bir gün yine kavgaya tutuşmuşlardı. Fadime:
-Heruf, sen penum hakkımı ödemek içun penu omuzlarında taşimalisun.
-İnşallah kari, Allah pana o cünleri cösterir.
53. HAKLILIK
Temel üzgün üzgün kahvehaneye gelip oturur. Cemal ne olduğunu sorunca açıklar:
-Fadimeyle kavga ettuk, kalbibi kırdum. Aslında o hakluydu.
Cemal bir yol bulur:
-Hadi git de özür dile, gönlünü al.
Temel hemen gider.
Bir süre sonra yine üzgün gelir. Cemal şaşırıp ne olduğunu sorunca:
-Cittum, sen hakliydun karicuğum deyip, özür diledum. O da sen hakliydun deyip
özür diledu. Pen dedüm hayur sen hakliydun, o dedi hayur sen hakliydun.
Yine kavga ettuk.
54 .ÖĞRENCİ  TEMEL
Öğretmeni geç kalan öğrenci Temel'e çıkışmış.
-Sabah sekizde sınıfta olmalıydın!
-Uyy.. pen yokken önemli pi şey mi oldi, öğretmenim?!...
55. YÖN  DUYGUSU 
Temel genç yaşta evlenmiş ve iki çocuk sahibi olmuştu. Ancak bu zaman zarfında
askerlik görevi degelip çatmıştı. Sevdiklerini arkasında bırakarak asker ocağına teslim olur:
Bir gün eğitim saatinde çavuş, Temel'e sordu:
-Söyle bakalım Temel... Solunda doğu, sağında batı, önünde kuey var.
Bu duruma göre arkanda ne var?
Temel:
-Arkamda dönmemi bekleyen bir karı, iki de çocuk var çavuşum...
56. TALEBE
Temel sınıfın sonuncusuydu. Bu durum babasının canına tak demişti:
-Bıktım senden bıktım... Sende hiç uyanma yok mu? Sınıfın otuzuncusu olmuşsun!...
Temel tüm pişkinliğiyle:
-Üzülme baba...  Ya sınıf kırk kişilik olsaydı...
57. SAVUNMA
Temel silah satan bir dükkandan içeri girer:
-Ben tutukluk yapmayan seri bir silah arıyorum.
Satıcı sorar:
-Savunma amaçlı mı?
Temel:
-Hayır...  Savunmamı sonradan avukatım yapacak...
58. GÖREVDE
Savaşın en gızgın zamanları... Komutan çavuş Temel'i çağırır...
-Temel yanına adamlarını al ve haritada gösterdiğim 7 kilometre ötedeki tren istasyonunu
kullanılmaz hale getir...
Temel "Başüstüne komutanım" deyip ayrılır...
Temel yanına adamlarını alıp alşamın alacakaranlığında yola koyulur. Sabaha karşı çavuş
Temel ve adamları karargaha geri dönerler.
Komutan:
-Tamam mı? Verdiğim emri yerine getirdiniz mi?
Temel:
-Evet... Gişedeki bütün biletleri alıp yaktık komutanım...
59. KONYA'YI  GÖR
Temel Konya'ya bir arkadaşını görmeye gitmiş. Arkadaşı Temel'e birkaç gün Konya'yı gezdirdikten sonra :
-Eee Temel, atalarımız "Gez Konya'yı, gör Dünya'yı" demişler. Sen ne diyorsun?
Temel :
-Ne tiyeceğum. Onu tiyen atalarumuz pizum oraları körmemişlertur...
60. ÇARESİZLİK
Hakim Temel'e sorar :
-Niye adamn başına sandalyeyle vurdun?
Boynu bükük Temel :
-Ne yapayum, çaresizluk efendum. Masayı kaltıramatum ki...