BİLİMSEL KARATE ÜZERİNE BİR RAPOR

Karate hemen her fırsatta dile getirildiği gibi kökleri çok derinlere dayanan ve çıkış noktası insanın kendini savunma güdüsü olan bir disiplindir. İnsan yaşamında yüzlerce yıl süren hayatı idame amaçlı reaksiyonların bir sonucu olarak gelişen bu disiplinin tarih içerisinde giderek askeri amaçlarla düzenli yapılan çalışmalar haline dönüşmesi , hatta bu hareketlerin Uzak Doğu DO insanının içe dönük yaşamında sanatsal bir içerik kazanması çok uzun ve ayrı bir çalışmanın konusudur. Benim burada öne çıkartmak istediğim husus ise 20. yy başlarında üstat Funokoshi GICHIN tarafından kurularak Batıya açılan modern karatenin gelişimidir. Ancak ülkemizde hala gecen yüz yüzyılın değerleri içersine sıkışıp kalan , babadan oğula geçme yöntemleri özendirici bir tutum sergileyen kendisini yenileyememiş çevreler olduğu da muhakkaktır. Oysa adına Milenyum denilen yeni bin yılın basamaklarında yol alırken gençlerimizi ANALITIK KARATE diyebileceğimiz bilimsel yöntemlere özendirmek , çağın gerekleriyle yüz yüze hareket edebilen bir neslin yetişmesine katkı sağlayacaktır. En azindan benim inancim bu yondedir.

Bundan 20 yiıl kadar önce Amerikanın Filadelfiya (Philadelphia) Temple Unuversitesi vücut gelişimi bölümünde , karate branşının 1970li yıllardan itibaren ders konusu olarak görüldüğünü okuduğumda çok heyecanlanmıştım. Karate çalısmalarının insan vucudunda ne gibi etkiler yarattığı, üniversite öğretim programlarındaki karatenin ne gibi sonuç ve değişimleri geçirdiği müthiş ilgimi çeken bir konu olmuştu. Ancak uzun uğraşlardan sonra spor hekimi Dr. Milorad V.Stricevic ile T. OKAZAKI Senseinin USA. Broklyn Long Üniversitesi laboratuvarlarında siyah kuşak düzeyinde 100 kadar Karate-Ka ile yürüttükleri ortak çalışmaların sonuçlarına ulaşabildim Şimdi burada değerli Sensei Hayrettin HAMURCU'nun sunduğu imkanlarla küçük örneklerini aktarmaya çalışacağım. Bu bilimsel verilerin kolaylıkla anlaşılabilmesi için özellikle katalar üzerinde hazırlanan semantik ifadeleri öne çıkartacağım. Yukarıda bahsettiğim gibi babadan oğula geçme eskimiş yöntemleri bir kenara atarak , Dünyanın en büyük ve itibarlı spor organizasyonu olimpiyatlara ve bunun için gerekli bilimsel yöntemlere gençliğimizin ilgisini yöneltebilirsem, VE DE Türk Karatesinin bir an önce LABORATUVAR ortamına kavuşması gereğine dikkat çekebilirsem ne mutlu bana. El ele ve daha güçlü bir Türk Karate -DO'su için Oss.

Hasan OKUŞ / KUWAIT

1-BASSAİ-DAİ VE HANGETSU KATALARININ İCRASINDA KALP FREKANSLARI VE KAN BASINCI

Asağıdaki incelemeler 1.71 cm boyunda, 71 kg. Ağırlığında, 4 yillik spor gecmisi olan (siyah kusak) 100 faal Karate_Ka üzerinde gerçekleştirildi. Deneklerin seçiminde onların sağlık durumları, fiziki ve ruhsal yapıları SPIROMETER yardımıyla gözlendi.Ayrıca bu deneklerin seçiminde yetersiz potansiyeli olan , nefes ve kalp atışlarında düzensizlik tespit edilenler elenerek inceleme gurubuna dahil edilmedi. Yine bu araştırmalarda kata icrası ve sonrasında vücut sistemlerinin reaksiyonları gözlem altına alındı. Elektro Kardiyogram aracında kalbin aksiyon elektrik gerilimi izlendi. Katanın kendi zamanı içersinde icra edilmesiyle ortaya çıkan kan basıncı,kalp frekansı, solunum frekansı ,nabız ve oksijen depolanması takip edildi.

2-HEİAN 1-5 , BASSAİ-DAİ , EMPİ , TEKKİ , HANGETSU VE JİON KATALARINDA KALP FREKANSI VE KAN BASINCI

Bir katanın icrasında kan basıncının yükselmesi fizik ve emasyonel stres üzerinde normal bir kardiovasküler reaksiyondur. Kata icrasında Bassai -Dai'nin kalp frekanslarının yükseltilmesinde büyük bir tesir gösterdiği tespit edilmiş , kan basıncı üzerinde büyük değişikliğin meydana gelmesinde ise Hangetsu katasının etkili olduğu görülmüştür. Kısaca kondisyon efektini elde etmekte bahsi geçen her iki kata da kan basıncının yükseltilmesi ve kardiovasküler sistemi daha fazla teşvik etmesiyle dikkat çekicidir.

3-SOLUNUM SİSTEMİ

Akciğerin gelişimi büyük ölçüde kas iskeletinin gelişimi ve değişimi ile ilgilidir. Yapılan araştırmalar 6 ila 8 ay arası düzenli ve bilinçli yapılan sportif çalışmalarla vital kapasite büyüklüğünün 400 mililitreden 600 mililitreye çıkartıldığını ortaya koymaktadır. Bir katanı icrasında solunumun fizik stresi üzerinde çok önemli etkisi vardır. Bassai-Dai ve Hangetsu katalarının solunum volümü aşağıda şema 3te görülmektedir.

4-DAKİKA VOLÜMÜ

Kata icrası ile kalp frekansının artışı meydana gelir ve aynı zamanda vücutta bulunan yararsız havanın dışa atılma volümü de artar. Örneğin dakikada 10 nefes alış-verişiyle 1500 ila 1800 mililitre arası ölü hazne oluşur. Nefes alış-verişinin dakikada 20 ye ulaşması ile 3000 ila 3500 mililitreye yükselir. Hızlı veya yavaş, nefes alış-verişi otomatiken gereksiz havanın dışa atılmasını gerçekleştirir ve çabuk dinlenme için gerekli oksijenin alınmasına yol acar. Hangetsu katası karakteristik özellikleri bakımından kontrollü solunum gerektiren dizgelere sahiptir. Yani Hangetsu katasının icrasında solunum ritmi tekniğin akışıyla uyumlu olmalıdır. Dakika bazında solunum volümü ciğerler için gerekli olan hava miktarı ile orantılıdır.

5-SOLUNUM FREKANSI VE KATA İCRASINDA HAVALANDIRMA

Aşağıdaki tabloda solunum frekansı ve solunum volümü Shorin ve Shorei kata gurupları üzerinde icra öncesi ve sonrası ortaya çıkan değerleriyle görülmektedir. Yükleme esnasında her nefes alış verişi dinlenme anından daha büyük olmak zorundadır.