<b><font color="#FF0000">Mezuniyet Balosu ---2. BÖLÜM--</font></b>-<br> <br> &nbsp;Joan ve ben Paige'nin evinde ayrıldıktan sonra bir kelime bile etmemiştik. Joan'in evi- nin önüne geldigimizde birbirimize hoşçakal dedik ve ben de evime dogru yürüdüm. Böyle bir aşşa- ğılanmanın ardından söylenecek cok sey yoktu. İkimizde bu durumun yaşanacak son utanç verici du- rum oldugunu düşünerek hataya düşmüştük! En sonunda, mezuniyet günü gelmişti. O utanç gününden sonra Joan'i dogru düzgün görme- meme ragmen planlandıgı saatte oradaydık. Kapıdan içeri girdikten sonra daha 5 dakika geçmemiş- tiki elinde bir video kamera ile Melissa'yı gördük. Sadece töreni kaydetmek için değil, bize de kayıtlı olan bazı görüntüleri, kameranın ekranından göstermek için oradaydı. Görüntülere baktı- gımda ben ve Joan'in, Paige'nin evinde, Melissa'nın ve arkadaşlarının ayaklarını yalarken ki halimizi gördüm. Gizli bir kamerayla herseyi kaydetmişlerdi! Görünen oydu ki; Paige, oturma oda- sında seks yapmaktan ve çeşitli partnerleriyle yaptıklarını kaydetmekten hoşlanıyordu. Joan görüntüleri izlemek üzere kameranın ekranına eğildiginde Melissa'ya sordum: &quot;TAMAM, şimdi biz- ne istiyorsunuz?&quot;.&quot;Sorduguna sevindim. Gördügünüz gibi, yıl boyunca cektigimiz görüntüleri göstermek üzere dans alanında koca bir ekran var. Terry, mezuniyet komitesinin bir üyesi oldugu- ndan, görüntüleri göstermek üzere videoyu yönetecek. Yıl boyunca hazırlanmış kaseti ya da bir BAŞKA kaseti gösterebilir. Yaani, sanırım servisiniz HENÜZ sona ermedi&quot; diye cevap verdi ve ardından ekledi: &quot;Oh, ve bu geceden bile sonra, arkadaş toplantıları için buradaki herkesin telefon numaralarını ve adreslerini alacağım. Yani siz ikiniz size söylendiği sürece cici birer köle olun! Kaptınız mı?&quot; Joan ve ben ikimizde bir anda hastalanmış gibi hissettik ama vermeye zorunlu oldugumuz bir cevap vardı: &quot;Evet Melissa!&quot; Balo süresince ikimizde perişan ve ağlamaya hazır bir durumdaydık. Bize yaptırdıkların- dan ve ilişkimize yaptıklarından ötürü o kızlardan nefret ediyordum. Eşleriyle her dansa kalktık- larında, uzun topuklu ayakkabılarını çıkartıyorlardı ve masamızın her önünden geçişte, eşlerine dönerek &quot;Ewww, dans etmek yüzünden ayaklarım çok kirlendi&quot; diyorlardı. Melissa gece boyunca masa- mıza bir kere ugradı ve bunun nedeni, onların otel planlarını bozmayacagımızdan emin olmak için bize ailelerimizi aratıp tüm hafta sonunu otelde geçirceğimizi sölememizi istemesiydi. Masamızdan ayrılmadan önce, yeni görevlerimizi ve onların yanındayken neler yapmamız gerektigini acıklayan üç sayfalık bir talimat kagıdı bıraktı ve ekledi: &quot;Siz ikinizi bizim kölelerimiz yaparak size iyilik yapıyorum. Sadece gülmek için bu kaseti herkese de yollayabilirdim. Sakın unutmayın! Bir hata, servisinizin sona ermesine ve tüm şehrin, sizin benim ayak parmak aralarımı yalarken ki görüntülerinizi görmesine neden olacaktır!&quot; Su bardagımdan bir yudum alıp, ani bir şekilde kimse görmeden yudumunu geri bardagıma tükürdü ve &quot;Dik şunu kafana!&quot; dedi, ardından ayrıldı masadan. Birbirimize bir çift laf etmeden, bir saatlik yolculuk sonrasında otele ulaştık. Şimdi iki sevgiliden çok birbirine zincirlerle baglanmış iki mahkum gibiydik. Odamızda kalıp, ilk olarak ne yapacaklarını merak ederek uykuya daldık. Saat gece 3 civarında cevabımızı almıştık. Babasının hafta sonu için otel yönetimini Melissa'ya devretmesi nedeniyle tüm odaların anahtarı Melissa'da mevcuttu ve bizi uyandıracak bir gürültü yapmadan içeri girmişlerdi. Michelle'in yüzüme oturmuş bir şekilde hayatımda duydugum en gürültülü gazlardan birini çıkarması sonucu 6 korkunç kahkaha ile uykudan uyanmıştım. Hareket etmeye çalıştım ama başaramadım ve Terry'nin laflarını işittim: &quot;HEY, biz yüzüne gaz çıkarırken hareket etmeyi aklından bile geçirme!&quot; Bunun üzerine hareketsiz kaldım. Şimdi ışıklar yanmış, odanın kapısı kilitlenmişti. Michelle yüzümden indikten sonra, Paige &quot;Siz ikiniz görmüyor musunuz yalın ayaklıyım??? Neydi yeni kurallarımız??&quot; dedi. Joan ve ben hemen kagıttaki kuralları hatırladık ve yatagımızdan fırladık, başımızı eğdik ve Paige'nin terli ayaklarını öpmeye başladık. O arkasına yaslanıp, parmaklarını ayırarak &quot;Ayak banyosu için ilk ben olacagım. Teşekkür ederim!&quot; dedi gülerek. Joan'in her zaman nefret ettigi bir kızın ayaklarının terlerini yaladıgı için aglamak üzere oldugunu gördüm. Daha sonra Paige Joan'e dönerek sordu: &quot;Joancik, ayaklarımın tadı nasıl bakalım?&quot; Joan üzgün bir şekilde cevapla- dı: &quot;Tadı harika Prenses Paige, parmak aralarınızdaki pislikleri yememe izin verdiginiz için çok teşekkür ederim!&quot; Bu da uymamız gereken bir çok kuraldan biriydi. Terry gerçekten çok içmişti ve Joan Melissa'nın ayaklarını yalarken egildi ve tam yüzüne &quot; Seni hiç sevmedim şıllık! Bu gece yüzünün ortasına işeyecegim!!! Şimdi başını eğ ve ayaklarımı öperek bana ne kadar ulu oldugumu söyle bakalım!&quot; dedi. Ben Melissa'nın ayaklarını yalamaya devam ederken Joan buna bir ara vermek zorunda kaldı ve başını diğer kızın önünde eğip onun ayak parmaklarını öpmeye ve kendini aşağı- latmaya devam etti. Terry kollarını baglamış bir şekilde &quot;Buna alışsan iyi olur, çünkü bu senin yeni hayatın köpeksurat!&quot; dedi. Saat sabaha karşı 5'te, ayrılmalarından kısa bir süre önce, çok fazla içen kızlardan biri olan Lisa (en güzelleriydi) gülerek &quot;gitmeden önce şu şıllıgın yüzüne osurmak istiyorum!&quot; dedi. Böyle bir taleple beraber, Joan yere oturup boynunu geriye dogru bükerek, başını bir sandalyenin oturma yerine, yüzü havaya gelecek şekilde, yerleştirip tavana bakar bir halde beklemek zorunday- dı. Lisa, kendini begenmiş tavırlarla poposunu iyice ayırdı ve Joan ve benim dışında herkesin gül- üşleri arasında kız arkadaşımın bekleyen yüzüne yerleşti. Bir süre bekledi, bekledi sonrasında etkisini herkesin hissettigi gürültülü bir bira gazı çıkardı. Lisa, Joan'in yüzüne oturmanın çok rahat oldugunu ve bu geceyi Joan'in yüzüne oturarak, sandalyede geçirmeye karar verdigini söyle- di. Diğer kızlar da, Lisa'nın gazının etkisi nedeniyle, odadan ayrıldılar. Onlar ayrıldıktan son- ra tüm geceyi uyanık olarak, kız arkadaşımın, başka bir kızın poposunun altında, nefes almak için çabalayışını izleyerek geçirdim. Joan'in sanki boynuna kramp girmiş gibi kıpırdandıgını görüyor- dum, bu sırada Lisa yüzündeki en şirin gülümseme ile, umursamadan uyuyordu. Bu noktada garip bir şey oldu. Artık Joan için üzülmüyor, Lisa'yı bir Tanrıça gibi görüyordum. Başka birinin yüzünde bir kraliçe gibi otururken inanılmaz görülüyordu ve kesinlikle onun oraya ait oldugunu düşünüyor- dum. Uyanık olarak başka kimsenin bulunmadıgı odada, ilk defa olarak zorunlu olmadan başımı eğdim ve Lisa'nın haberi olmaksızın ayaklarını öptüm. Kendi kendime, bu kızların ayaklarının, ben ve Joan gibi kişiler tarafından temizlenmesini hakettiklerini düşünüyordum. Ben ayaklarını öperken, Lisa da uykusunda bir kez daha kız arkadaşımın yüzüne gaz çıkardı. Joan kıvranırken, Lisa'nın ayaklarını bir kere daha öptüm ve yatagıma gittim...<br> <br> &nbsp;<b>Mezuniyet Balosu ---3. BÖLÜM---&gt;&gt;&gt; Bir Sonraki Update'de... <br> <br> </b>KUQ