İNGİLTERE'DE GİZLİ TERÖRİZM -George Farquhar- |
Günümüzde, Batı Dünyası’nda özellikle İngiltere’de ve A.B.D.’de gizli terörizm sıkça kullanılmaktadır. Bu terörizm, meselâ halka açık bir mekânda bir bomba patlatılarak yüzlerce masum insanı ya da - doğru veya yanlış bir şekilde- suçlanan aşırı uçlardaki politikacıları öldüren veya yalanlayan tipte bir hâdise değildir.
Bu hâdise
temelde, çok sayıda masum insanın uzak bir bölgeden ferdî veya kitlesel olarak
sistematik bir şekilde, fizikî ve ruhî saldırıya maruz kaldığı bir hâdisedir.
Bu
silâhların sahib olduğu esas güç, kurbanların saldırıya maruz kalırken,
bunların dış kaynaklar tarafından yapıldığının farkında bile olmamaları ve bu
sebeble de kendilerini koruyacak hiçbir imkâna sahib olmamalarıdır.
Bu
saldırılar, böyle bir saldırıdan hiç şüphelenmeyen kurbanlarda:
· Hafif veya şiddetli baş agrisi, sinirlilik
ve huzursuzluk, atalet ve bitkinlik, stres
· Mide bulantısı uykusuzluk
· Göz hasarı, felç, saldırganlık ve öfke
· Paranoya ve panik atak, isteri, şizofreni,
halisünasyonlar
· Hafıza kaybı, düzensiz düşünceler,
karakteristik olamayan duygulanmalar
· Tedirgin davranışlar, akıl karışıklığı,
ümitsizlik
· Beyin ve sinir sistemi hasarı, kalp
çarpıntısı, hızla ilerleyen kanser
· İntihara varan şiddetli depresyon
Gibi sayısız
değişik emarelere sebeb olabilir.
GERÇEKTE
HERHANGİ BİR DUYGUSAL, ZİHNÎ VEYA DUYARLI ALGILAMA SUNÎ OLARAK OLUŞTURULABİLİR
VE KİŞİ NEREDE OLURSA OLSUN UZAK BİR YERDEN OLUMSUZ YÖNDE MANİPÜLE EDİLEBİLİR
(YÖNLENDİRİLEBİLİR).
Bu
teröristler kimlerdir? Bunların toplumun masum ferdlerini gizli bir şekilde
öldüren ve sakatlayan silahları nelerdir? Bu silâhların kullanımı niçin halkın
bilgisi dışındadır?
Cevab
basittir. Bu teröristler, gerçekte İngiltere’de çalişan istihbarat ajanlaridir.
Evet bu doğrudur. Bunlar büyük ihtimalle toplumumuzu terörist saldırılardan
korumak için varolan aynı istihbarat ajanlarıdır.
İlk açığa
çıktığında tuhaf ve inanılmaz olduğu kadar, şu bir gerçektir ki, bu silahlar
mevcuttur ve toplumumuza karşı kullanılmaktadır. Bu gerçek kendilerine
“psikotronik” saldırılar yapıldığını iddia eden çok sayıda kişinin iddialarıyla
beraber tetkikler sonucu elde edilen delillerle desteklenmektedir.
İngiltere’de,
MIT (Askerî İstihbarat), M.D (Savunma Bakanligi), G.C.H.Q (Genel Haberleşme
Karargahi), ve Menwith Hill, Nurth Yorkshire’de üslenen A.B.D. Ulusal Güvenlik
A.B.D Ulusal Güvenlik Teşkilatı, Ingiliz halkinin üzerindeki bu gaddarca
saldirilarin esas suçlularidir.
Bunların
kullandığı silâhlar, “ticaret”te öldürücü olmayan silâhlar veya sessiz silâhlar
olarak vasıflandırılmaktadır. Bu silâhlar yeni değildir. 50 yıldan daha uzun
süredir bunlar operasyonlarda ve toplumun masum bireyleri üzerinde ve
“mücadele”de kullanılmaktadır. Rusya Ordusu, 50’li yıllar boyunca yüksek
standartlı teknoloji kullanarak günümüzde “Psy-Ops Mücadelesi” olarak
adlandırılan hâdisede ilk liderdi. Bu sessiz silâhlar Rusya Ordusu tarafından
kendi ülkelerini savunmak için geliştirildi. Fakat bunlar durumdan
şüphelenmeyen Rus halkı üzerinde deneyler yapılarak mükemmelleştirildi.
Bu aşiri
olumsuz ve otoriter anlayiş dünyada “sessiz silâh” teknolojisinin liderleri
olan ve bunu inanilmaz seviyede geliştiren Ingiliz ve Amerikan askerî ve polis istihbarat
ajanlarinin hiyerarşik yapisi içinde bugün hâlâ mevcuttur.
“UZAKTAN
BEYİN KONTROLÜ” İLE DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME DENEYLERİ VE MEVCUT STATÜKOYU
DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞAN İNSANLARA KARŞI SUİKASTLER YAPILMASI İÇİN, GÜNÜMÜZDE
BİRÇOK MASUM VE HABERSİZ İNSAN, KİTLESEL VEYA FERDÎ OLARAK BU ZİHNİYETİN
NETİCELERİNDEN ZARAR GÖRMEKTEDİRLER.
DÜZEN
TARAFINDAN İSTENMEYEN VE BU SEBEBLE DE GÖZDEN ÇIKARILAN İNSAN GRUPLARI
OLABİLECEĞİ GİBİ, HERHANGİ BİR KİŞİ DE “İSTİHBARAT AJANLARI” TARAFINDAN
“UZAKTAN BEYİN KONTROLÜ” DENEYLERİ İÇİN HEDEF OLABİLİRLER. Bu hedefler içinde
etnik azınlıklar da vardır. Fakat “hedefler” sadece bunlarla sınırlı olmayıp,
psikolojik olarak dengesiz kişiler, mahkumlar, suçlular, yabancılar, cinsel
sapmaları olanlar, uyuşturucu bağımlıları ve ölümcül hastaları da içermektedir.
SUİKAST
TEŞEBBÜSLERİNDE BU SESSİZ SİLÂHLARIN ASIL KULLANILMA SAHASI, DÜZENİN
STATÜKOSUNU BOZMAYA ÇALIŞAN VEYA ÇALIŞABİLECEK HERHANGİ BİR KİŞİYE-KİŞİLERE
KARŞIDIR. BU, “HASSAS” SAHALARDAKİ -VE MEDYADA NORMAL OLARAK AÇIKLANAMAYAN-
BİLGİLERE ULAŞAN VE BUNLARI AÇIKLAYAN KİŞİLERİ DE KAPSAR.
Askerî ve
polis istihbarat personeli ve karanlık devlet görevlerinde çalışan fakat bu
organizasyonların gerçek gündemini gören ve onların hareketlerini sorgulamaya
başlayan kişiler de suikast “hedefleri” arasında yer alır.
Buna misâl
olarak, “intihar eden” veya “esrarengiz şartlarda” ölen 30 veya daha çok
sayıdaki, Marcuni’de çalışan bilimadamları gösterilebilir. Birçok araştırmacı,
bu öldürülen bilimadamlarının, gerçekte, topluma karşı davranış kontrolünde
kullanılan, “Uzaktan Mikrodalga Beyin Kontrolü Teknolojisi”ni
mükemmelleştirmeyi hedefleyen, “karanlık” hükümet projesinde çalışan kişiler
olduklarına inanmaktadır.
Bu
bilimadamlarının, insanlığa yapabileceği kuvvetli etkiden korkarak, kendi
projelerinin gerçek gündemindeki hiyerarşilerini sorgulamaya başladiklarina
inanilmaktadir. Bu bilimadamları, ironik bir şekilde, kendi geliştirdikleri
“Uzaktan Beyin Kontrolü” silâhlarıyla sistematik biçimde suikasta uğradılar.
Bir başka
misâl, 80’li yıllarda nükleer silâhlara karşi protesto eylemlerinde bulunan
Greenham Genel Kadinlari’na yapılan ve çok iyi bilinen gaddarlıktır. Bunların,
barış protestoları esnasında, mikrodalga ışımayla, yanıkları, şiddetli baş
agrilarini, göz hasarlarını, geçici felçleri ve kanseri de içeren çeşitli
saldırı emarelerine maruz kaldıkları belgelenmiştir. Bunların bir çoğu
saldırılar sebebiyle ölmüştür.
Halkın büyük
çoğunluğu “davranış kontrolü” gayesiyle, kendilerine karşi bu silâhlarin
kullanildigindan haberdar olmadigi için, bu, “Uzaktan Beyin Kontrolü Silâhları”
çok güçlüdür. İsihbarat Ajanları bu gerçeği iyi bilmektedirler ve bu sebeble
de, bu bilgiyi toplumun gözünden uzak tutmak için ellerinden gelen herşeyi
yapmaktadirlar.
İstihbarat
Ajanları bu gerçeği açıklamak isteyen kişilerin de itibarını yok etmek için
çaba sarfetmektedirler.
Yıllardır
askerî ve polis istihbaratı, “Uzaktan Beyin Kontrolü” silâhlarının varlığını
inkar etmek için halka yalan söylediler. A.B.D. Ordusu’nun “Körfez Savaşi”
sırasında toplu halde Irak taburlarına karşı, “Uzaktan Mikrodalga Beyin
Kontrolü Silâhları”nı kullandığı, medya (Discovery Kanalı) tarafından topluma
açıklandı. Daha da önemlisi son günlerde Channel 4 televizyonunda yayınlanan
(Büyük Birader’in...... Sevgisi İçin) isimli belgeselde, İngiltere istihbarat ajanlarının
toplumun bir bölümünü bu silâhlarla hedef aldığı gerçeği gösterildi.
İstihbarat
ajanları bu öldürücü olmayan silâhların varlığını artık inkâr edememelerine
rağmen, hâlâ bu silâhların, sürekli olarak ve artarak toplum üzerinde, “Uzaktan
Beyin Kontrolü Deneyi”nin Davranış Manipülasyon ve Suikast” için kullanıldığını
inkâr etmeye devam edeceklerdir.
Yalnızca
toplumun büyük çoğunluğu sonunda bu gerçeği gördüğü zaman, bu askerî ve polis istihbarat
hiyerarşisinin otoriteci ve vahşi zihniyetinin, toplumumuzu gizli olarak
idaresi altına almasını önleyebilecek miyiz?.. “Uzaktan Beyin Kontrolü
Silâhları”nın varlığı ile ilgili gerçek aydınlığa çıktığı zaman, bunların bizim
masum toplumumuza karşı kullanılmasını ilgilendiren gerçek de ortaya
çıkacaktır. Bu yalnızca bir zaman meselesidir.
Sevgiye ve
barışa doğru, içtenlikle,
Geoge
Farquhar.
“Tüm gerçek
üç safhadan gider:
Birincisi
onunla alay edilir.
Sonra ona
karşi şiddetle direnilir.
Sonunda o
kendisini aşikâr olarak belli eder.”
Schcpenhauer.
Dipnot:
Birçok bilim adamı, Prenses Diana suikastının sadece, İngiliz ve Fransız
istihbarat işbirliği ile yürütüldüğünü değil, fakat “başariya” ulaşmak için ve
“başari” süresince, “Uzaktan Beyin Kontrolü Silâhları”nın sinsice yaygın olarak
kullanıldığı konusunda iknâ olmuştur.
Waco: “Büyük
Yalan Devam Ediyor” video belgeselinde, 130 erkek, kadın ve çocuğun sistematik
olarak F.B.I. / B.A.T.F. ortak operasyonuyla katledildikleri zaman, Waco
Teksaitak, “Davidien Tarikatı katliamı”nda kullanılan üç ayaklık “Uzaktan Beyin
Kontrolü Silahları”nı göstermektedir. Bu gerçeklerin delili “Özgürlük Projesi/Project
Freedom” websitesinde sunulmaktadır.