Son Sayı      Eski Sayılar      Dosyalar      Linkler      İletişim     
Yeni Haberler
  • Dünyanın Zalimlerine Karşı İstanbul'da Kara Blok'a!
  • Karaduvar'da Felaket Çanları
  • Kara Gazete - Sayı 10 / Haziran 2004
    Ayrıntılı sayı için tıklayınız

         İ S T A N B U L    N A T O    Z İ R V E S İ N E    H A Z I R     

    Bir yandan "güvenlik önlemleri" hayatlarımızı çekilmez kılacak biçimde arttırılıyor, evrenin efendilerine süslü gözükmek için kaldırımlar yıkılıp baştan yaptırılıyor, binlerce yıllık Zeugma Mozaikleri zarar görmeleri pahasına İstanbul'a getirilmeye çalışıyor, diğer yandan ise pek çok kesim NATO karşıtı kampanyalarını sürdürüyor, İstanbul'u eylem alanına çevirmeye hazırlanıyor.

    Taksim başta olmak üzere Mayıs ayı boyunca İstanbul'un pek çok yerinde "NATO'ya karşı" irili ufaklı pek çok eylem gerçekleşti. Diğer pek çok şehirde de NATO zirvesine karşı kampanyalar başlatıldı, çeşitli eylemler düzenlendi. Ayrıca pek çok şehirdeki pek çok üniversitede öğrenciler de düzenledikleri şenliklerde ve eylemlerde NATO'yu protesto ederken zirve sırasında İstanbul'da sokaklarda olacakları mesajını verdiler.

    Zirve yaklaşırken çeşitli kampanyalar devam etmekte. NATO Karşıtı Özgürlükçü Koordinasyon, "Evrenin efendileri İstanbul'a geliyor! Efendisiz ve sömürüsüz bir dünya mümkün!", Türkiye Komünist Partisi, İstanbul NATO'ya kapıları kapıyor, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, "Gelme Bush", bir çok örgüt ve sendikanın oluşturduğu NATO ve Bush karşıtı birlik, "NATO'ya hayır! Üsler kapatılsın!" şiarlarıyla kampanyalar yürütmekteler.

    Zirve sırasından Anadolu'nun ve Trakya'nın çeşitli yerlerinden binlerce insan İstanbul'a gelecek. Ayrıca pek çok ülkeden NATO'ya ve temsil ettiği kapitalizme karşı mücadele veren binlerce kişi İstanbul'da buluşacak. Anarşist, marksist, çevreci, reformist ya da islamcı binlerce insanın İstanbul'a gelmesi bekleniyor. Seattle'da, Prag'da, Cenova'da ve son olarak da Selanik'te güçlü bir muhalefet sergileyen küreselleşme karşıtları bu kez İstanbul'da bir araya gelecek.

    ORTADOĞU'DAN
    DEMOKRASİ    MANZARALARI

    Hem Irak'ta hem de Filistin'de katliamlar Mayıs ayı içerisinde doruk noktasına ulaştı. Sansürlenmiş görüntüler bile insanın içini ürpertmeye yetti.

    Irak'tan gelen işkence haberleri Irak gündeminde ön plana oturdu. 5 saat boyunca bir Iraklının ellerinden bağlanıp tavana asılması, bir babanın, gözünün önünde kızına ABD askerleri tarafından tecavüz edildiğini açıklaması durmadan yaşandığı anlaşılan işkence olaylarından sadece bir kaçı. ABD askerlerine bu olayların ardında gönderilen raporda "72 saatten fazla uykusuz bırakma, çuval geçirerek işkence yapma, köpekle korkutma" gibi talimatlar verildiğinin ortaya çıkması da aslında işkencelerin programlı olduğunu ve bir şekilde devam edeceğini ortaya koyuyor.

    Bu olaylar devletlerin kendi egemenliklerini güçlendirmek için hiçbir şey yapmaktan kaçınmayacağını bir kez daha göstermiş oldu. Olaylar kimseyi çok şaşırtmadı ama tüm dünyada işgalcilere karşı öfke daha da büyüdü.

    SAĞLIĞIMIZ DA
    TAŞERONLAŞTIRILIYOR

    Emekçileri kölelik şartlarında çalıştırmaya yönelik bir devlet politikası olan taşeronlaştırma çalışmaları sağlık sektörünede sıçradı.

    Sağlık Bakanlığı mayıs ayında, hemşire, teknisyen, eczacı, tıbbi sekreter ve doktorlarında taşeron çalıştırılabilmesi yönünde yönetmelik değişikliği yaptı. Buna göre sağlık personeli taşeron firmalarla anlaşma yapacak ve maaşlarını bu firmadan alacaklar. Taşeron firmalarda böylece çalışanların emeklerinden pay almış olacaklar.

    Taşeronlaştırma politikası, 2003 Kasım ayında başlayan PTT işçilerinin grevi ile gündeme gelmişti. Taşeron çalışan PTT işçileri, şirketin devletten 800 milyon civarında para almasına karşın, 290 milyon maaş almakta, 364 günlük yapılan sözleşmeler yüzünden tatil hakkı olmamakta, sağlık hizmetlerinden faydalanamamaktaydı. Bu şartlar nedeniyle grev sırasında kapatılan Birleşik İşçi Sendikası altında örgütlenen işçiler iki aydan fazla süren grevleri ile devletin taşeronlaştırma politikalarını gözler önüne sermişlerdi.