"Beton'un Anadolu Serüveni -I-" yazısı için tıklayınız.


BETON’UN   ANADOLU  SERÜVENİ  - II -

                                                                                Tv   ekranlarında, pasta, kurabiye

                                                                                                                           tariflerine  gösterdiğimiz çabayı, beton

                                                                                                                          tarifine  gösterseydik,  körfez depremi

                                                                                                                           bu kadar  yıkıcı olamazdı...     

Konu: Ülkemiz inşaatlarında beton kalitesinin yükseltilmesi.

 

Web sayfamda (www.oocities.org/ibrahimsever) 01-05-2000 tarihli BETON’UN ANADOLU SERÜVENİ adlı ilk yazımda iddialı olarak “Bu yazı, Anadolu betonlarının kurtuluş projesidir” diye belirtmiştim. Körfez depreminin taze acısı ve tahribatı sonrası biraz tarihsel, biraz hamasi, biraz duygusal bir yazı idi. Beton hikayesinin tekniği yanında tekrar tekrar olayın eğitim yanını vurgulamaya çalışmıştım. O zaman Yapı denetimi uygulama yönetmeliği henüz çıkmamıştı. Aradan yedi yıl geçti. Bu yönetmeliğin bu zaman içinde muhakkak inkar edilemez faydaları olmuştur. Fakat, sorunların hala şekil değiştirerek devam ettiği gerçeği ortadadır. Çöken binalar, beton firmalarının haksız rekabet şikayetleri, kontrol elemanlarının internet sayfalarına kadar yansıyan, ustalara karşı zafiyet şikayetleri. Yapı denetim firmalarının taşraya kadar yeterli yaygınlaşamayışı, hazır beton firmalarının taşrada yeterli, deneyimli teknik kadrodan mahrum çalışmaları... Türkiyemizde beton döküm olayına, ölçüm, tassarım,itina  nitelikli işçilik ve işçi istemeyen yanlış yapma kaygısından uzak,”döküp,düzleyip,bitirivermek” zihniyeti ile bakılması .vs vs... En önemlisi, beton kolay işlensin diye ustalarımızın sulu kıvamda beton harcını tercih etmeleridir.Deprem öldürmez, binalar öldürür denir durur..  Binayı ise kalitesiz beton öldürür..Ya betonu ne öldürür?..Harca fazladan katılan gereksiz su öldürür..İşte, bilemediğimiz bu idi..Yıllardır yapılagelen hata bu idi.. Binalarımızı,dolayısıyle insanlarımızı katleden harca fazladan katılan su idi.. Pompa opreratörlerinden beton döküm ustalarımız kolay işlensin diye sulu kıvam beton harcı talabiyle devamlı sürtüşme içindedirler... Betonun kalite derecesine göre tesbit edilmiş bir su çimento oranı vardır. Kolay işlensin diye su ilave edip bu oran değiştirilemez. Çünkü betonun kalitesi yani dayanımı süratle aşağıya düşer. Mesela 250 k/cm2 kalitedeki bir betona yüzde on su ilavesi yapılırsa kalite 180 k/cm2 derecelerine düşer. Döküm süresi ortasında harca ilave su  katmak harcı katletmektir. Bu işlem inşaatlarımızda sık sık yapılan çok ciddi bir yanlıştır. Beton laboratuvarlarında betonun akışkanlık testi için kullanılan kesik    koni biçimindeki slump aleti inşaatlarımızda neden kullanılmamaktadır? Beton laboratuvarında slump akışkanlık aleti olmadan çalışılamz. İnşaatlarda bu alet olmadan çalışmaya hala devam ediliyor. Halbuki beton harcının kalıba dökülmeden hemen önceki nihayi akışkanlık ölçüsünü bilmek gerekir ki, o harcın kullanılıp kullanılmayacağına karar verilsin. Bu alet o an için akışkanlığı sınırı aşmış, kalite kaybına uğramış bir harcın kullanılmamasını sağlar. İnşaatta hazır beton firmaları tarafından verilen matbu beton teslim tutanaklarında betonun miktarı, dozajı, kalitesi, su/çimento oranı gibi bilgilerin yanında akışkanlık üst sınırı olan slump( harcın çökmesi düşmesi) değeri de cm olarak belirtilmelidir. Bu değer bilinmez ise inşaatta akışkanlık kontrolu yapılamaz. Kurumlaşmış, içerde ve dışarıda saygın işler yapan, büyük işlere imza atan, kontrol ekibini kurmuş, hizmet için eğitime önem veren, entegre çalışan firmaları bu tesbitlerimden tenzih ederim. Ama malesef  kırsalımız ve Anadolumuz için bu anlattıklarım çook, çook az kalır.

Yapının oluşumunda diğer: zemin, projelendirme, statik, betonarme hesapları, kalıp, demir duvar vs. işlemlerini ayrı tutarak neden bir tek beton üzerinde bu kadar hassasiyetle duruluyor diye bir soru akla gelebilir. Beton haricindeki işlemlerin hatalarının sökülüp telafi edilme şansları vardır. Fakaat, beton işçiliğinde, inşaata ilk dökülen harçtan sonra hata düzeltme şansı bitmiştir. Bundan dolayı inşaata beton dökümü bitesiye kadar çok dikkatli, uyanık ve itinalı çalışılmalıdır. Körfez depremi dahil şimdiye kadar çöken, yıkılan binaların yıkılma sebebinin büyük oranda beton kalitesizliğinden olduğu tesbitleri yapıldı. Herhangi bir bina yıkıldıktan sonra görüyoruz ki, oraya ilk önce demir hurdası toplayıcıları koşuyor ve birkaç varyoz darbesiyle kısa sürede ortada birtek hurda demir parçası bile kalmadan koca bina moloz yığını haline geliveriyor. Şayet o betonlar kaliteli sağlam olsa idi üç parça demir dahi sökmek mümkün olmazdı. Bunun gibi birçok örnek sayılabilir. Takriben on yıl öncesine kadar, yeni yapı yönetmeliği çıkmadan önce betonlarımız 160 kaliteye hedeflenirken ortalama beton 80-100 kalitesini yapabilmiştik.(Mühendisler odası teknik yayınlarından) Şimdi hala eğitimsiz işçiler ile çalışmaya devam ederken, beton 225 kalitesini ülke genelinde hangi oranda yakalayabiliriz? Betonda firmalar arası fiyata dayalı rekabet değil, kaliteye dayalı  rekabet uygulanmalıdır. Yapıda, üzerind en önemle durulması gereken, beton imalat işidir.  Yapının en gerekli en önemli malzemesi kaliteli betondur. Bunun için inşaatta beton ve kalıpçı ustalarımızın ivedilikle eğitilmesi gereklidir.

 

          Şimdi kalıcı çözüm önerisini ortaya koyalım:

          İnternetteki ilk yazımın ana konusu eğitim ağırlıklı idi. Şimdi yine eğitim eğitim eğitim diyorum. Çünkü; kırkbeş dakika dökülme süresi olan(özelliği gereği) bir beton harcını mikser çalışır vaziyette kendi haline terkedip öğle molası verip giden,istirehatten sonra işe devam eden bir işçi gurubunu (böyle bir olaya yakın zamanda şahit olmuştum) eğitmekten başka çare var mıdır? Bazı firmaların hizmet içi eğitimle konuyu kendi ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda çaba gösterdiklerini görüyoruz ama yeterli olmuyor. Bu iş malesef geçmişte bilinen sebeplerden dolayı okullarda da, çıraklık eğitim merkezlerinde de gerçekleştirilemedi. Konu edilen eğitimin tek elden Milli bir dava kabul edilerek yaygınlaştırılması gereklidir. Bunun için de bu konuda belediyelerimizin denetim değil sadece eğitim görevini, sadece beton için gönüllü olarak üstlenmesi yeterlidir. Burada hedef eğitim, teknik bilginin yanında, ihmal, aymazlık ve cehaleti ortadan kaldırarak beton döküm eğitimidir. Çünkü bir daha üstüne basa basa tekrar edecek olursak; beton’un yapıda bir defa dökülme şansı vardır. Hata kabul etmez. Hata beton’a hapis edildiyse birdaha çıkarıp,söküp  atma,telafi şansı kalmamıştır.

 

                 Konu ile ilgili eğitim iki aşamada gerçekleştirilebilir:

 

A - Beton döküm ustası eğitimi: Sadece eğitim amaçlı kurulmuş belli bir kapalı çatı altındaki ucuz maliyetli beton laboratuvarlarında en fazla iki üç günlük olarak yapılabilir. Bu eğitim sadece beton döküm işi için, on  onbeş kalemi geçmeyen basit teknik bilgilerden oluşmalıdır. Eğitim görecek işçiler sıradan işci değil, en az beş yıl deneyimli, patronunun takdirini kazanmış kalıp ve beton döküm ustalarından olmalıdır. Bu işçilere işin tekniği verilir iken ciddi bir pedagojik yaklaşımla belleklerindeki eski yanlış iş alışkanlıklarını atma yolları da hedef alınmalıdır. Çünkü yaptıkları işin inşaatın geri dönüşü olmayan son işi olduğunu  hassas iş becermesi gerektiğini, ürettiğinin ulvi milli bir değer olduğunu, döktüğü betonun altında gelecekte belki  kendi torunlarının oturacağı bilincini işlemek,  aşılamak gereklidir.

           Usta eğitimindeki konu başlıkları ise kısaca şöyle özetlenebilir:  O çalışma günü için işin hassasiyetine dayalı iş güvenliğini sağlamak. Dökülecek beton miktarına uygun iş programı yapmak. İşe uygun yeterli deneyimli kadroyu oluşturarak, yeterli ekipmanı yedekleri ile birlikte çalışır vaziyette bulundurmak..Beton döküm günlerinde, çabuk bitirip gidivermeden, ticari kaygıdan uzak, sakin, güvenli ve yapılan işten emin, hatasız bir çalışma günü olması için gayret gösterilmelidir. Hatta o gün işçiler iş sahibi tarafından özel surette maddi manevi işin öneminden dolayı onore edilir ise işe daha bir cddiyetle bakılır. İşte beton döküm günü böyle ihtimam edilen özel bir gün olmalı. Beton döküm seyrinde demir donatı ve tesisatların projeye uygun konumda kalmalarına dikkat etmeli. Döküm esnasında kalıplarda olabilecek deformasyonu takip edip varsa takviye edip gidermek. Tekniğine uygun vibratör makinasını kullanarak betonu sıkıştırmak.Bilhasa kolon kiriş gibi derin taşıyıcı elemanlarda beton içndeki havayı, harçta segrege(harçta çimento kum ,çakıl ayrışması) olmadan atarak sıkışmayı sağlamak.  Beton dökümü ertesi güne sarkacak ise kiriş ve döşemelerde dökümün kesileceği yerleri tesbit ederek uygulamak.Betön döküm işinin sağlıklı seyrine uygun olacak tarzda hasas hesapla beton miktarı tesbit edip, ona göre sipariş vermek. Beton harcında suyun önemini ve hassiyetini anlatmak vurgulamak. Beton akışkanlık testi olan slump(harcın çökmesi) ölçümünü her harman beton harcında yapmayı alışkanlık haline getirmeyi öğretmek. Beton’un preeze süresi(beton harcının mukavemet almaya başladığı süre) içinde yerine dökmeyi, beton harcına sonradan su ilave etmemeyi taahhüt etmelerini sağlamak. Kaliteli beton ile kalitesizini kendilerine yaptırıp test ettirerek aradaki bariz farkı demonstrasyon yolu ile öğretmek. Beton katkı maddeleri hakkında yüzeysel bilg vermek. Agrega kalitesi ve gronulometri konusunda bilgilendirmek. Beton dizayn olayını yüzeysel olarak anlatmak. Beton laboratuvar aletlerini tanıtmak. Betonun mukavemet kazanma olayını anlatmak. Dökülmüş betonun sıcaktan ve soğuktan korunmasını öğretip kürünü sağlamak vs... Kendilerine öğrendikleri ile ilgili faydalanacakları döküman vermek. Daha başka konular işin gidişatı içinde düşünülüp ilave edilebilir.

 

B- Bilinçli tüketici halk eğitimi: Başlangıçta halk eğitimi belki fazladan gibi görülebilir. Ama artık günümüzde kaliteli üretime kaliteli tüketici sayesinde yaklaşıldığı bir gerçek. Çünkü  becerili ustayı ancak halkın içinden bulma şansına sahibiz. Birinci olarak bu kalemde kazançlıyız. İkincisi ömür geçireceği daireyi satın alırken, sadece, ucuzluğuna boyasına, fayansına, odalarının çapına bakıp ta kanmayan, seçici olan bir tüketici kitlesine sahip olacağız. Müteahhidi sorgulayan, alacağı dairenin beton test değerlerini, aynı değerlerin beton slump ölçümlerini, kat kolon projelerini, kat planlarının fotokopilerini (çünkü seneler sonra lazım olabiliyor),  kullanılan inşaat demiri cinslerini (nervürlü düz st 37,st 52 vs )gibi soran tüketiciye ihityacımız var. Piyasada THBB üyesi olmayıp ta beton satan, fatura kesmeyip piyasa kurallarını karıştıran firmaların olduğunu internetteki şikayetlerde görüyoruz. İnşaatda beton aşamasına gelinceye kadar yüzbinlerce YTL para harcayıp sonra bu masrafı üç kuruşluk rekabete heba eden bir tüketici toplumu olmaktan çıkılmalıdır. Bütün bunlar bilinçsiz eğitimsiz toplumun zaafiyetinden kaynaklanan olumsuzluklardır. Sırası geldiğinde her konuda olması gerektiği gibi yapı konusunda da haklarını arayabilen, aldığı binanın kalitesini içinde oturduğu müddetçe muhafaza ederek kullanmayı becerebilen kaliteli duyarlı toplum yaratmak gereklidir. Bunun için de görsel medya desteğine ihtiyaç olduğuna inanıyorum.

 

Şöyle ki; Nasıl ulusal kanallarda trafik konusunda ikişer, üçer dakikalık programlar yapılıyorsa, gerek laboratuvarda ve gerekse inşaatta çekilmiş ikişer üçer dakikalık inşaat tekniğine aykırı çelişkileri ve yanlışları biraz abartarak, biraz mizah katarak aktarıp sonra “işte doğrusu bu” diyen çalışmalar yapılabilir. İnşaatta beton döküm esnsında kullanılan bir vibratörün hatalı ve doğru kullanımı bir dakikalık görüntü ile bir komedyen tarafından karikatürize edilerek gösterilebilir. İhmale dayalı imal edimiş bir betonun test numunesi ile kaliteli bir betonun test numunesini kalite farkını pres skalasında yakın çekim ile gösterip “işte kaliteli beton budur” deyip vurgulamak. Kursiyerlere üç günlük kurs sonunda askerlikte olduğu gibi meslek and’ı söyletilirken ve kurs belgelerini verirken halkın ilgisini çekebilecek hep bir ağızdan söylenerek “Betona gereksiz su katmak süte su katmak gibidir. Betonda fiyat rekabeti olmaz kalite rekabeti olur. Haydi beton canavarları iş başına.” gibi sloganlarla vurgu yapılarak konular işlenebilir. İnşaatlarda çok değişik komik ve trajik olaylar yaşanmaktadır, bunlarla karşı halkın dikkati çekilebilir. Bu konuda daha birçok şey üretilebilir ve halk eğitilmiş, uyarılmış, aydınlatılmış olur. Halk eğitiminin faydası ise halkın içinden seçtiğimiz ustalarımıza olacak, dolayısı ile amaca ulaşmak kolaylaşacaktır. Ekranlarda sabah programlarındaki çorba, dolma, tatlı tariflerinin onda birini beton konusunun eğitimine ayrılsa yeterli olur.

 

Usta eğitimine başlamak için atılacak ilk adım:

A- Önderlik yapacak pilot bölge olarak bir belediye bu işi gönüllü olarak üslenir.     

B- Belediye Başkanını temsilen fen müdürlüğünden bir teknik elemanın başkanlığında, Hazır beton birliği, Yapı denetim şirketleri, Müteahhitler birliği, İnşaat müendisler ve Mimarlar odası, İnşaat ustaları ve kalfaları derneklerinden ikişer temsilci ile bir toplantı yapılır. Konu enine boyuna tartışılır. Katılanlardan bir noktada manevi destek talep edilir.

C- Takriben 100m2 kapalı alanda basit bir test ve eğitim laboratuvarı oluşturulur.    

D- Başlangıçta iki veya üç kişilik eğitim için teknik eleman kadrosu oluşturulur. Belediye     kadrolarından olmak koşulu ile.

E- Müteahhitlerden göz doldurmuş eğitim için deneyimli kalıpçı ustaları talep edilir. Çünkü kalıbı oluşturan(çakan) usta, beton döküm esnasında çaktığı kalıbın randımanından da sorumludur. Başka ustalardan olması uygun düşmez. Bu ustalar müteahhidin yazılı resmi yazısıyla olmalıdır.

F- Yirmi otuz kişilik guruplar halinde takriben üçer günlük eğitimler ile kurs gerçekleştirilir ve kurs bitirme belgeleri meslek and’ı söyletilerek verilir. İleri tarihlerde belediyenin inşaat ruhsatı verdiği inşaatların beton dökümlerinde belgeli ustalar çalıştırılma şartı konmalıdır. Zaman zaman bu ustalar inşaatlarda denetlenir.

G- Çevre il, ilçe, belde belediyelerine de alay tavsiye edilerek teknik eğitici personel eğitiminde yardımcı olunarak eğitim ülke sathına yaygınlaştırılır. Laboratuar teknisyeni olarak Yapı Meslek Lisesi çıkışlılar görevlendirilip onlara da istihdam sağlanabilir.     

 H- Bu test ve eğitim laboratuvarları çevreye para karşılığı ile hizmet vererek yapı denetim kuruluşlarının da hızlı ve daha aktif denetimli çalışmasını sağlayacaktır.      

             Bu yazı ülkemizde beton konusunun çarpık gidişatının düzeltilme çabasıdır. Bahsi geçen sürüp giden ihmaller,aymazlıklar, bize geçmişten kalan söküp atamadığımız alışkanlıklardır. Hiç bir kuruluşu ve kişiyi hedef almaz. Hiçbir surette beton üreten kuuruluşlarımıza yönelik değildir. Sadece inşaatta kullanılan betonun yanlış veya doğru kullanımı, dökümü ile ilgilidir. Her zaman eleştiriye açıktır.

           Beton   gibi  betonlara  kavuşmak  dileğiyle.     

 

08-04-2007

 

                                                                                                                                        

İBRAHİM SEVER

İnş. Tek.Yük. Öğrt.

ibrahimsever@yahoo.com