FİRUZE Bir gün dönüp bakınca düşler
İçmiş olursa yudum yudum
yıllarını
Ağla ağla firuze ağla...Anlat;
Bir zaman ne dayanılmaz güzellikte
olduğunu
Kiskanır rengini baharda yeşiller
Sevda büyüsü gibisin sen Firuze
Sen nazlı bir çiçek bir orman
kuytusu
Hüzün büğüsü gibisin sen Firuze
Duru bir su gibi bazen volkan gibi
Bazen bir deli rüzgar gibi
Gözlerinde telaş yıllar sence
yavaş
Acelen ne bekle Firuze
Acılı bir bakış yerleşirse eğer
Kirpiğinin ucundan göz bebeğine
Herşeyin bedeli var güzelliğinin
de
Bir gün gelir ödenir, öde
Firuze...
AYRILIKLAR BİTMEZ
Gün agarınca kalkamaz birden
O yattığın sert kuru yerinden
Bir baş ağrisi ense kökünden
Acır kendine başlar yeniden
Her kadehte bir isyan şahlanır
Bir isim bir aşk daha silinir yine
gönlünden
Her tüketilmiş sarhoş geceden
Tek sey anımsar eski günlerden
Bir çift mahsun göz uysal
hüzünlü
Biraz kaderci ürkek çekingen
Her anı yaşardi can-ı yürekten
Ne zaman isteyip arasam en uzak
yerlerden
Ve ayrılıklar bitmez oğütür
Ve gölgeler siner ömrüne kaçarlar
kendinden
Yıllardan beri hep yapa yanlız
Taşır sırtında bir yük misali
Sarar pişmanlık şöyle inceden
Yorgun utançlı başlar yeniden
Her kadehte bir isyan şahlanır
Bir isim bir aşk daha silinir
yaralı gönlünden
NEREDESİN
Erken geldi o mevsim
Zamandan korkuyorum
Bu beyazlar yaşım değil
Yaşadıklarımdan iz
Sevgiler sevgiler
Özlemler ayrılıklar
Kavgalar çelişkiler
Kalır mı çizgisiz
Gözlerim yanımda
Bir zaman dudağımda
Olmayan izler kimsiniz
Yolun yarısı bile değilken
Yillar beni nasil gectiniz
Hala umutlarla uyanırken
Gençliğime çizgi çektiniz
Hani o çok sevenler
Ey dostlar sevgililer
Ben burdayım ya siz neredesiniz
İKİNCİ BAHAR
Gamze gamze bir gülüver şimdi
Beni göğsüne alıver şimdi
Mevsimi geldi susadım aşka
Benimle bir bütün oluver şimdi
İkinci bahar yaşıyor ömrüm
Gel benim yarim oluver şimdi
Seni gül gibi öpe koklaya
Gözümden dilimden sakınır saklar
Bu günkü aklımla severim şimdi
Şiirler şarkılar söyleyerek
Mehtabı birlikte seyrederek
Benimle bir rüya kuruver şimdi
DÜMTEK
Kıvrım kıvrım kıvrılarak
döngülerek
Edali işveli göz süzerek
Gerdan kırarak bel bükerek
Vur tefe vur tefe düm düm tek
Desinler rüzgar gibi saçları
Kalem misali siyah kaşları
Bakışıyla anlatır aşkları
Vur tefe vur tefe düm düm tek
Şarkılar söyleyerek ve hep
gülerek
Ritmine uyup da dansederek
Doldurup doldurup şarap içerek
Bu gece neş'enin gecesi olsun
BENi UNUTMA
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği anıları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat onikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime
Senin de başında o çılgın
rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma
Büyük acılarla tutuştuğum gün
Çok uzaklarda olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma
BİR ACI KAHVENİN
Gün olur da bir dost ararsan eğer
Açıktır kapım sana çekinmeden
gel
Sözlerimde inan ne sitem
Ne de kırgınlık bulamazsın
Bir gün yolun düşerse eğer
Beni bıraktığın gün gibi
Yine dost bulacaksın
Gün olur da bir dost ararsan eğer
Ne olursa olsun geçen zamanda
Sanki bir şey olmamış gibi
karşılarım
Seni yılların özlemiyle
kucaklarım
Bir acı kahvenin kırk yıl
Hatırı vardır derler
Azmi içtim ellerinden
Unutmadım öğünleri gel
Buraya yolun düşerse eğer
DİLİMİN UCUNDA KELİMELER
Karşımdasın ilk kez yıllardan sonra
Gözlerinden gözlerim kaçıyorsa
Hoş gör bu halimi sakin darılma
Yanımdasın ilk kez yıllardan sonra
Ellerinde ellerim titriyorsa
Dilim anlamsız sözler söylüyorsa
Nedenini o an sakın sakın sorma
Dilimin ucunda kelimeler
Bir türlü söyleyemiyorum
Dilimin ucunda kelimeler
Nerden başlasam bilmiyorum
Hatırlar mısın o eski günleri
Anlatırdın bana hep dertlerini
Bir dostum yalnızca senin için
değil mi
Oysa içimde sevginin özlemi
Yıllarca duygularımı gizledim
İçimde fırtına vardı ben
sakladım
Oysa hep seni sevdim seni yaşadim |
SENSİZİM Sensizim
senden uzakta
Seni düşünüyorum
Seni özlüyorum
Ve özlemeyi çok seviyorum
Sensizim senden uzakta
Seni özlüyorum
Seni seviyorum
Seni sevmeyi çok seviyorum
Seninleyim sana dokunuyor
Seni hissediyorum
Ve hissetmeyi çok seviyorum
Bir gün seni kaybedeceğim
Duygusu sarıyor benliğimi
korkuyorum
Ve bu korkuyu çok seviyorum
Tıpkı bir sağnakdaki
Yaprak üstündeki içim
Hani seversin de korkarsın dokunmaya
Uzaktan seyretmek yeter bilirsin
Oysa sen benim olmasan da
Seviyorum
Ve işte bunu hissetmeyi
çok seviyorum
Bu gece şehirde bir tevekkül var
Can aliş verişte her taraf hazar
Ayaklar altında hey sabaha kadar
Kubbeler hu çeker kullar sallanir
Bu nasıl ibadet kimin cağrısı
Bütün bakışlarda safran sarısı
Evler secde etmiş hey gece yarısı
Adalar hu çeker göller sallanır
Ne yardan haber var artık ne serden
Göz gözü görmüyor tozdan
topraktan
Telgraf telgraf ayrılıklardan
Direkler hu çeker teller sallanır
Nedir topraktaki bu iniş kalkış
Bir tarafta ecel bir tarafda kış
Bütün bahçelerde hey ayin
başlamış
Ağaçlar hu çeker dallar sallanır
BAZEN
Yanardağ mı içimdeki alevlenir söner
Nedir bu öfkeli saplantılar gelir
gelir gider
Bazen bir duygu beni gök yüzüne
çeker
Bazen bir tutku gelir toprakla bir
eder
Bu karmaşanın adı nedir
düğümlenir cözdükçe
Yalanlar mı gizlidir yoksa
gerçeklerin içinde
Bu karanlığın sonsuzluğun yolu
nerde kim bilir
Zaman derin bir kuyu sanki
kaybolasım gelir
KEŞKE
Yavaş yavaş açıldı gözlerim
Bir pencere aralanır gibi
Uçtu yüreğim uçtu gitti
Sanki bir kuş havalanır gibi uçtu
gitti
Keşke görmeseydim
Ağlayan gözlerini insanların
Keşke bilmeseydim
Yıkılmış umutların acısını
Yavaş yavaş açıldı gözlerim
Bir kitabın sayfaları gibi
Yandi yüreğim yandı gitti
Sanki bir mum alev alır gibi yandı
gitti
ZAVALLI BİR GECE
Bu gece ben şarkıların kederiyle içip
Duman duman savrularak dağılmak
istiyorum
Bilmedigim sokakların yabancı
insanina
Kaynaşarak efkarımı dağıtmak
istiyorum
Bu gece ben gerçeğimden uzaklaşıp
giderek
Düşlediğim dünyaları seyrederek
görerek
Boynu bükülü bir köşede
kadehiyle yarışan birine
Teselli vermek onunla gülmek
ağlamak istiyorum
Kaderci bir şarkiyla of çekip de
şöyle
Büyülü bir aşk arıyorum
Bu gece ben cebimdeki en son kuruşa
kadar
Yiyip içip gezip tozup tükenmek
istiyorum
Gün ışırken yalpa yalpa sallanıp
da giderek
Evin yolunu bile şaşırıp
kaybolmak istiyorum
ŞÖYLE YÜREKLi BİR SEVDA
Ansızın uçup oklar saplandı hep
Sözlerinden yıllar yılı şu
gönlüme
Bak sevdamın göç mevsimi geldi
Uçuyor artık başka yüreklere
Şöyle yürekli bir sevdam olmadı
Alsın götürsün beni ta
güneşlere
Öykü diken sevgilerin kanatlarına
sarsın beni
Senle enginken en saf dengeli
Aşkla yoğruldum bittiği zamansız
Anlamazsın ki sorma boşuna
Kim seslenen kim yapa yanlız
BiR ZAMANLAR DELİ GÖNLÜM
Ele avuca sığmazdı deli gönlüm
Bir zamanlar neredeydi şimdi nerde
İster güneş ol yak beni yağmurum
ol at beni
Aklım başka duygularım başka
yerde
Bir deli rüzgar savurdu beni böyle
Umutluk tutsak benim altın kafeste
İster güneş ol yak beni yağmurum
ol at beni
Zincirledi yüreğimi artık sende
Yok ağlatmaz asla beni bir gün
ayrılık
Pişmanlığım nefret olmaz öfke
olmaz
Senden daha güçlü bir hasret
bulunmaz
İster güneş ol yak beni yağmurum
ol at beni
Acılarla sevinçlerle yaşat beni
ÇOCUK
Bir yerlerde bir çocuk doğdu
Sancısını içimde duyuyorum
Kim bilir kimin çocuğusun
Gözlerinde güneşi görüyorum
Gözlerinde hayat pırıl pırıl
Ellerinde ümitlerimiz var
Dünyanın tüm pisliklerine
Sıkılmış o minik yumruklar
Güzel bebek buram buram
İnsan sevgi kokuyorsun
Bir küçük dunya gibi varlığın
Sırtında dünyayı taşıyorsun
Kim olursa olsun anan baban
Sorumluyum onlar kadar senden
Adını hiç bilmesem bile
Benim öz be öz çocuğumsun sen
UZAKLARDA BİR ÇİZGİDE
Bir martı uçuyordu maviliklerde
Ellerim içindeydi ellerinin
Güneş bembeyaz bir kordu yakıyordu
yeryuzünü
Saçlarım dağılmıştı göğsüne
Buram buram bir buhar yükseliyordu
topraktan
Yanağım yanağına değiyordu
Uzak bir garip çizgide birleşiyordu
gökle deniz
Kızgın kumlar tenimizi dağlıyordu
Ve biz ikimiz gölgesindeydik bir
salkım söğüdün
Ölümsüz bir sevgi parlıyordu
gözlerinde
Yüreğimdeydi yüreğin
tutuşuyorduk
Bir yangın büyüyordu içimde |