Mustafa EYRİBOYUN'un kooperatif tecrübesi:

Aralık 1993'te yeni kurulmakta olan bir konut kooperatifine üye olduk. 1996'da teslim edilecekti. 1997'de teslimine de razıydık. Satıp İstanbul'dan daire alırız diyorduk.  1997 Haziran'ında seviye %35 kadardı. Muhalefet oluşmaya başladı. En tahsilli üye olduğum için hiç istemediğim halde hareketin önüne geçmek zorunda bırakıldım. Diğer üyelerin çoğunluğu kömür ocaklarında işçiydi. Ben de dahil, muhalefet hareketine katılanlar yasal olmayan bir şekilde üyelikten çıkartıldı. 1998 Haziran'ında yönetimi değiştirdik. Yeni yönetimde ben başkan oldum.

Çok sorun vardı:

1) İnşaatlar ve arsa 60 daireye göreydi ama 78 üye vardı. 3 Eski yönetici ve müdür ayrıldı. 75 üye kaldı.

2) Muhasebe kayıtları ve çek koçanları teslim edilmemişti.

3) Üyelerimiz genelde cahildi.

4) Müteahhitle eski yönetim arasında organik bir bağ olduğundan şüpheleniyorduk.

Yönetimde ilk 6 ay:

1) İnşaat faaliyetleri hemen hemen durdu.

2) Daha önceki muhasebeci, kontrol mühendisi ve avukatın işlerine son verildi.

3) Güvenilir isimlerden oluşan yeni elemanlar bulundu.

4) Mali müşavirimize yaptırılan incelemelerde, pek çok yolsuzluk tespit edildi.

5) Müteehhitle yeniden sözleşme yapılarak inşaat maliyetlerinde %18 indirim sağlandı.

6) Büroya alınan bilgisayara, başlangıçtan itibaren bütün banka ekstreleri ve gelir-gider pusulaları işlendi.

7) Bu arada yönetim kurulundan hevesli bir arkadaşa, kelime işlem ve elektronik tablolama programlarını kullanacak düzeyde bilgisayar kullanmayı öğrettim.

8) Toplanan düşük aidatları biriktirerek kooperatif adına repo ettik. Bu para daha sonra fazla üye problemini çözmek için gerekecekti.

Yönetim olarak ilk genel kurulumuz:

1) Önceki bütün yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında davalar açılması kabul edildi.

2) İçinde bulunduğum ve tek olan liste oybirliği ile kabul edildi ve yeniden başkan oldum.

3) Hemen hiç para yatırmadığı halde 4,5 yıl üye olarak kalmış bir üye ihraç edildi.

4) Genel kurulda gönüllü olarak ayrılmak isteyenlere, ödedikleri paranın gerçek değeri ile reel değeri arasında para vereceğimizi söyledik.

5) Bu şekilde ayrılanlarla fazla üye problemi çözüldü.

6) Mayıs 1999'da inşaat çalışmalarına yeniden başlandı. Aidatlar bu dönemde 80 milyon liraydı ve bu çevredeki en düşük kooperatif aidatıydı.

Yönetim olarak ikinci genel kurulumuz:

1) Düşük aidatlara rağmen Şubat 2000'de inşaat seviyesi %60'a gelmişti.

2) Üyelere hemen her mektupta, siz de gelin bu işi öğrenin, yönetime girin çağrısı yaptığım halde, genel kurulda yine tek liste vardı ve ben gene başkan olmak zorunda kaldım.

3) İşler artık yoluna girmişti.

4) Benim başkan olmamın pratik bir nedeni kalmamıştı.

5) Zaten seçimle gelinen yerlere bir kişi en fazla iki kere seçilebilmeli diye düşünüyordum.

6) Bu nedenle yönetimden istifa etmek istiyordum. Hatta hepten ayrılmak ve unutmak istiyordum.

7) Bu düşüncelerle 8 Nisan 2000 tarihinde, hatırı sayılır bir zararı da sineye çekerek payımı da devrettim.

8) Pişman değilim. Üzerime düşen toplumsal sorumluluğumu yerine getirmiş ve akademik çalışmalarımı aksatan kooperatif yöneticiliği işinden kurtulmuştum. Kuşlar gibi hafifledim.

Bunları niye anlattım:

Eğer bir konut kooperatifine üye olmak istiyorsanız lütfen önce burayı tıklayarak, ayrıldığım kooperatifin, tarafımdan hazırlanmış olan, web sayfalarına bir bakıp daha sonra karar veriniz..  Bu sadece bir öneri, karar sizin... Sevgiyle kalınız.

Dr. Müh. Mustafa EYRİBOYUN

Geri dön