Mümkünati yoktur

Yeni evli Temel, evlendikten bir kaç ay sonra çalismak Üzere Almanya'ya gider. Bir kaç yil sonra da izinli olarak memlekete döner. Daha evin kapisindan girer girmez iki küçük çocuk, "Baba, babacugum" diyerek boynuna atlar.

Temel bosa koyar dolmaz, doluya koyar almaz, hesap eder kitap eder, isin içinden çikamaz. Nihayet karisini yanina çagirir:

- Ula Fadime, haçan ben Almanya'ya gidende yeni evlenmisiduk. Habu usaklarun bi tanesi hadi neyse de, öbürü nereden çiktu da?...

Fadime, Temel'den hiç beklemedigi bu soru karsisinda kizarir, bozarir, yutkunur:

- Ula Temel, hani sen paga oradan resim çekturup yollamisidun ya... Iste o resimleri aldum koynuma, yattum... Sonra da habu usak oldi...

Temel bu masali yutmayacak kadar uyaniktir. Hemen itiraz eder: Yalan konisiysun, o sekilde çocuk olmasinun tibben mümkünati yoktur. Çunki benum saga cönderdugum resimler vesikaluk idi...

Geri İleri Fıkralar