TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ iLKE KARARLARI

Ankara Barosu sitesinden alınmıştır. HAÖ.

Avukatın mahkemeden elde ettiği kararı temyiz etmemesi hukuk takdirine bağlı olmakla beraber temyiz etmeyeceği kanaatini müvekkiline bildirmesi gerekir. Bildirmeme yolundaki ihmalin takdiri Disiplin Kuruluna verilen bir görevdir. (5.4.1970, 154/20). (27.12.1970, 549/29)

Avukatlık Yasasının 172. maddesine göre ilk avukatın yazılı muvaffaktı ile ikinci bir avukata vekalet verebilir. Muvaffakat verilmezse ilk avukatın vekaleti kendiliğinden sona erer. iş sahibi muvaffakat etmeyen avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlüdür. (17.5.1970–22/11)

Kat maliki olmayan bir avukat mahkemece verilmişse 1136 sayılı Kanunun 12/d maddesine göre yöneticilik yapabilir, ancak, ortaklarca ücret karşılığınca verilen yöneticilik görevinin kabulüne 1136 sayılı Kanunun 2.11 ve 35. maddelerine göre olanak yoktur. (3.7.1970-261/6)

1136 sayılı yasaya göre hiçbir sosyal güvenlik kuruluşunda yararlanmayan avukat topluluk sigortasına girmeye mecburdur.

Sigorta primlerini ödemeyenlerin adı Ievhadan silinir. (29.9.1970-389/5)

1136 sayılı kanunun 26. maddesinde stajyerin yanında bulunduğu avukatın muvaffakattı ve gözetimi altında icra tetkik mercii, sulh mahkemeleri ve icra iflas dairelerinde görülen dava ve işlerde vekalet almaları, staj yaptıkları yer mahkemeleri ile sınırlı değildir.(27.12.1970-551/28)

Avukatla müvekkil arasında yazılı ücret sözleşmesi yoksa, 1136 sayılı yasanın 163. maddesi son fırkası gereğince Asgari Ücret Tarifesi uygulanır. Ücret tespitinde esas müddeabihtir. Kazanılan miktar kıstas olamaz. (3.4.1971-181/24)

Avukatın muvaffakatı alınmadan adına vekaletname çıkarılabilir. Ancak avukatın Iehine düzenlenen vekaletnameyi kabul edip etmemekte serbesttir. Vekaletname avukat tarafından kabulü veya kullanılması ile hüküm ifade eder. (19.5.1971 –324/36)

Baro Yönetim Kurullarının disiplin kovuşturması açılması kararlarına Birlik nezdinde itiraz edilemez. (4.9.1971-556/54)

Ortak büroda çalışan avukatlar 1136 sayılı Kanunun Meslek Kurallarının 36. maddesi uyarınca yararı çatışan tarafların karşılıklı vekaletini alamazlar. (16.1.1972-37/20)

Avukatlar tabelalarında hacı ünvanı kullanamazlar. (24.2.1973–99/77)

5655 sayılı Maliye Bakanlığı Teşkilat Kanunu ve 3692 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan Uzlaşma Komisyonlarında avukat olmayanların vekalet alamayacakları hakkında Bursa Defterdarlığınca yapılan işlem yerindedir . (25.2.1973-139/16)

Sosyal Sigorta primlerinin gider kaydı gerekir. (Bu ilke kararı14.3.1973 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Maliye Bakanlığının III. sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile de teyit olmuştur.) (24.3.1973-168/2), (9.8.1973-571/43)

Reddedilen kısım üzerinden takdir olunan avukatlık ücretinin esas alacaktan takas ve mahsubunun istemesi kanuna ve meslek kurallarına aykırı değildir. (25.3.1973 –229/30)

Avukatlık Kanununun 56. maddesi uyarınca avukatlarca onaylanan vekaletnamelerin Tapu Sicil Muhafızlıklarında yapılan akit ve tescil işlemlerinde esas alınması zorunludur. (Birliğin bu görüşü KTapu ve Kadastro Fen Müdürlüğünce de benimsenmiş, 24.3.1973 gün ve 4-1-9-7/1273 -1279 sayılı genelge ile Gurup Tapu Sicil Müdürlüklerine duyurulmuştur.) (22.4.1973 –301/62)

Mahkemece avukat Iehine hükmedilen avukatlık ücreti karşı tarafa hükmedilenden mahsup edilemez. (22.4.1973 -306/67)

Atatürk ilkelerine uymayan, Türk Toplumunun uygar yaşantısına ve geleneğine karşı düşen hüküm ve davranışları avukatlık mesleğine yaraşır kabul etmek asla mümkün değildir. Bu durumu çevrede bilinen bir kimsenin mesleğe kabulüne Avukatlık Kanununun 5/c. maddesi kesinlikle engeldir. Duruşmalara başörtü ile çıkan avukat kanunun aradığı şartları kaybetmiş sayılacağından 72/a. maddesine göre Ievhadan silinmesi gerekir. (26.5.1973 -318/4)

Avukatlık Kanununun 164. maddesi son fıkrasına göre tahakkuk eden Avukatlık ücretinin müvekkille ilgilsi yoktur. Avukatın şahsi alacağı olan bu paranın kaydı silinen avukat tarafından tahsili mümkündür ve bu işlemi avukatlık görevi kabul etmeye imkan yoktur. (26.5.1973 -409/95)

Meslektaşların çoğunluluğunu yakından ilgilendiren Sosyal Sigortala Kurumu ile olan davalarla Avukatlık ücret tarifesinin 13. maddesi ile ilgili ve benzeri ortak konulu davalarda dava açmadan önce Avukatların Barolara ve Barolar Birliğine bilgi vermesi mesleğin ve meslektaşların yararına olacaktır. (9.2.1974 -20/11)

Avukatlar derdest olmayan dava dosyalarını da inceleyebilirler. (10.2.1974 -89/28)

Kanun ile özel temsil yetkisi verilmemiş kimseler tüzel kişileri temsil edemezler, ancak vekaletname alma yetkisi bulunanlara vekaletname vermek şartı ile temsil edebilirler. (2.3.1974 -134/9)

Dava ve iş takipçileri de kendilerine verilen vekaletname örneğini çıkarıp aslına uygunluluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir, Yargı mercilerine ve Adalet Dairelerine verebilir . (2.3.1974 -139/14)

Avukatların kartvizitlerinde, kağıtlarda ve yazdıkları yazılarda Avukatlık Kanununun 55 ve Meslek Kuralları’nın 7. maddesinde belirtilenlerden başka unvan kullanmamaları gerekir. (30.3.197 4-200/8)

Avukatların ortak büro açarak çalışmaları halinde dahi birden fazla yazıhane ve şube açmasına imkan yoktur. (27.4.1974 -169634)

iş sahibinin ikinci bir avukatla anlaşması halinde ortaya çıkan ihtilafa Avukatlık Kanununun 172. maddesinin uygulanması gerekir. (20.7.1974 -494/53)

Avukatlar, Anonim, Limitet ve Komandit (Komanditer olarak) şirketlerde kurucu üye olabilirler. (21.12.1974-761/31)

C. Savcıları yalnızca belli bir mahkeme için değil görev gördükleri yerdeki bütün mahkemeler için atanıp görevlendirildiklerinden Avukatlık Kanununun 14. maddesine göre bütün mahkemelerde iki yıl süre ile Avukatlık yapamazlar. (1.11.1975 –542/25)

Kısa süreli Yedek Subaylık görevini yapan Avukatların levhadaki kayıtlarının silinmesi zorunlu değildir, bu Avukatın isteğine ve Baronun takdirine aittir. (1.6.1975-271/25)

1136 sayılı Kanunun 43/2. maddesi uyarınca Avukatın ancak bir bürosu olması gerektiğinden iki ayrı yerde yazıhane açması mümkün olmadığı gibi iki ayrı yerde tabela bulundurması olanağı da yoktur. (3.10.1976 -660/16)

M. Fuat Yalçın’ın Avukat ................. hakkında Ankara Barosunca verilen karara karşı itirazıyla ilgili dosya incelendi:

Olağanüstü Kanun yollarına başvurulması, avukatın takdirine kalmış olduğu cihetle, olayda karar düzeltme yoluna başvurulmamış olmasından dolayı şikayet olunan avukata mesleki bir kusur izafe etmek mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle itirazın reddine oybirliğiyle karar verildi. (7.5.1977 -440/52)

Staj kesintisiz yapılır. Askerlik stajın kesilmesi için haklı ve zorunlu nedendir. Olayda adayın hakimlik stajı için avukatlık stajına ara verdiği anlaşılmaktadır. Bu zorunlu ve haklı neden sayılayamayacağından adayın yeniden staj yapması gerektiğinde oybirliğiyle karar verildi. (6.9.1981/99-16)

Baro Yönetim Kurulu üyeliğinin bir siyasi parti Yönetim Kurulu üyeliğine engel teşkil edip etmediği konusunda Av. Demircan Arıkan’ın başvurusunu gönderen Eskişehir Barosu Başkanlığı’nın 20.7.1983 günlü 160 sayılı yazısı görüşüldü.

Barolar Kamu Kurumu olmayıp, Kamu Kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Baro Yönetim Kurulu üyeliği ile siyasi bir parti üyeliğinin bağdaşmayacağına dair bir kural yasalarda yer almamıştır. Bu nedenle Av. Demircan Arıkan’ın baro yönetim kurulu üyesi olmasında bir sakınca bulunmadığına oybirliğiyle karar verildi. (.9.1983/740-5 S.Y.K.K.) (ilke kararı)

54 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameye göre Resmi Dairelerde çalışan Avukatlardan ne yolda tahsilat yapılacağının bildirilmesini isteyen Kastamonu Barosu Başkanlığı’nın yazısı görüşüldü.

Baro üyeliğini sürdürmek isteyen Kamu Avukatlarının baro keseneklerini şahsen ödemekle yükümlü bulunduklarının Kastamonu Barosuna bildirilmesine oybirliğiyle karar verildi.

Avukatlık Kanununun 9. maddesi adayın Avukatlığa kabul edildikten sonra (Avukat) unvanını kullanma hakkını kazanacağını hüküm altına almış ve aynı Yasanın 43/1. maddesi Avukat bürolarının niteliklerinin barolarca belirleneceğini kabul etmiştir. Gene Avukatlık Kanununun 55 ve Meslek Kurallarının 8. maddeleri Avukatların iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında Avukat ünvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaklanmış ve Avukatın kendine iş sağlama niteliğinde her davranıştan çekinmesi gerektiğini belirtmiştir.

Bu nedenle Avukatların tabela ve basılı kağıtlarında Türkçe (Avukat) kelimesi dışında yabancı dille eş anlamlı dahi olsa başka kelime kullanmalarının mümkün olmadığı yolunda ilke kararı alınmasına bu hususun bütün barolara genelge ile duyurulmasına ve dosyanın ilgili Antalya Barosuna iadesine 18.1.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi. 5.9.1983/74 -9 S.Y.K.K. (ilke kararı)

Avukatların kılık ve kıyafeti ile ilgili görüşme açılıp karar alınması hususu görüşüldü.

Avukatlar Mahkemelere Barolar Birliğince şekli saptanmış cübbe ile, başları açık ve temiz bir kılıkla çıkarlar, erkek Avukatlar iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde kravatlı olarak duruşmalara girerler.

Avukatlık Yasasının 49. Avukatlık Yasası Yönetmeliğinin 40. ve Meslek Kurallarının 20. maddeleri gereğince alınan bu kararın ilke kararı olarak bütün Barolara bildirilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.11. 1986/521 -3 S.Y.K.K (ilke kararı)

.......................................................ana sayfa / main page