Hacıali websitesi

Avukat Odası "Baro”

akit gazetesinde 20 ekim 2000 yayımlanmıştır.

Avukatların meslek örgütü Baro' ların, ekim ayı içinde genel kurulları yapılmaktadır. Bazıları hariç, Baro' lar beklentileri karşılayamamakta ve yakınma konusu olmaktadır. Bunun temel nedeni, diğer sivil toplum örgütlerinde de yaşadığımız gibi, kurumun amacı dışında 'siyasi parti' "dünya görüşü" ayırımı yapılmasıdır.

Ankara Barosu seçimlerinde ve genellikle diğer Baro seçimlerinde geçmiş dönemlerde görüldüğü üzere, seçime katılan gruplar listelerini liyakat ölçüsüne göre değil, siyasal zeminde ve siyasi partiler çevresinde oluşturmaktadırlar.

Ayrıca seçilen liste bütün yönetim organlarını oluşturduğundan, en çok oy alan listeye yakın ikinci liste hiçbir adayını yönetime getirememekte, .yine üçüncü ve diğer listelerin de aldıktan oy oranında yönetime katılması mümkün olamamaktadır.

Seçimlerin gruplaşmayı zorunlu kılması nedeniyle herhangi bir gruba dahil olmayan veya bilinen grup ilişkilerine girmeyi kabul etmeyen, yetenekli, liyakata göre yönetim görevini , hak eden, emek ve zaman ayırabilecek kişilerde ne yazık ki yönetim organlarında seçilme şansını bulamamaktadır. Yine grup listelerin nasıl, hangi ölçü ve beklentilerle oluştuğu da hepimizin yakındığı bir konudur.

Bu şekilde oluşmuş yönetim organları meslek sorunlarına duyarlı olamamakta, yönetim görevlerini bihakkın yerine getirememektedir. Yönetim günlük, küçük siyaset ve siyasal parti tercihlerine göre oluştuğundan, diğer siyasi parti görüşlerini benimseyen gruplara mensup meslektaşlarımızın Baro faaliyetlerine katılmaları sağlanamamakta, hatta Baro çalışmalarından dışlandıktan, Barolara yabancılaştıkları dahi söylenebilecektir.

Bunun sonucunda Barolar gerçek işlevinden uzaklaşmakta, gerçek de çok önemli bir meslek ve Baro örgütü asli görevini yapamayarak etkinliği ve dayanışma duygusu azalarak hepimizin yakındığı "hiçbir şey" yapamama, konumuna düşmektedir.

Hukuk, Avukatlık mesleği ve Baroların siyasetle, siyasi kavramlarla yakın ilişki içinde olduğu birbirine en yakın iki konu alanı olduğu açıktır. Ancak Barolar doğal ve zorunlu üyeliğe dayalı, görevleri kanunda belirtilen, meslek dayanışması amaçlı kurumlardır. Dolayısıyla Barolar siyasi kurumlar olarak görülemez.

Bu nedenle siyasi partiler özelinde siyaset yapmak polemik konulu günlük siyaset, tartışma ve beklentileriyle Baroyu düşünmek yerinde değildir. Kuşkusuz bir hukuk örgütü kendisini kanunların usûl hükümleri ve şekli kurallarıyla sınırlı göremez. Hukuk Felsefesi, Hukuk Sosyolojisi konularıyla yakından ilgilenip, toplumsal sorunlara çözümler üretmesi toplumu ve siyaset adamlarını aydınlatıp, yol göstermesi ve geleceğin oluşumunda yer alması Barolardan beklenir.

Örneğin Suç ve ceza adaleti, idam cezasının bilimsel tahlili, infaz hukukunu ilgilendiren nasıl bir cezaevi, af neden ve nasıl olmalı, siyasi parti kapatma davalarının niteliği, düşünce özgürlüğü ve demokratikleşme, yargı kuvvetinin Adalet Bakanlığı'ndan ayrılması dahil nasıl yeniden yapılanabileceği, bir mahkemenin kurulması veya kaldırılması gibi yargı reformu hukuk içerikli konularda istatistiki bilgiler ışığında, objektif araştırmalar yapılarak, bilimsel nitelikte dosya ve raporların hazırlanıp, ilgili kurumlar, basına ve kamuoyuna sunulmalıdır.

Bunlarla ilgili dosyalar, raporlar hazırlanması geniş anlamda siyaset sayılsa da hukukla doğrudan ilgili bu konulara bir hukuk örgütünün ilgisizliği, duyarsızlığı düşünülemez. Siyasi partiler dışında ve küçük siyaset hesapları üzerinde adeta bilirkişi konumunda hazırlanacak bu çalışmalar; toplumda geniş ilgi görecek, gelecekteki hukuk kurallarının şekillenmesine zemin oluşturacak, tartışmalarda referans kaynak olarak gösterilebilecek bu çalışmalarda Barolar toplumsal işlevini yerine getirmiş olacaktır. Bu etkinlikler farklı siyasi parti görüşlerini benimseyen meslektaşlar arasında da yapıcı diyaloglar kuracak, ortak konularda kaynaşmayı sağlayacaktır.

Baroların asli görevleri, gerçek işlevi, ağırlığına uygun çalışmalar için blok listenin adaletsiz sonuçlarını ve grupların siyasi partiler merkezli oluşmasının sakıncalarını giderebilmek için küçük siyaset hesaplan dışında ve siyasal partiler üstü yönetim ogranlarının seçilmesini sağlayıcı olabilmeliyiz. Hatta farklı siyasal görüş de olan meslektaşlarımıza liyakat ölçülerine göre oy verip, destekleyebilmeğiz.

Liyakata göre seçilmiş yönetim organları, bütün avukatları kapsayıcı olacağından herkesi Baro çalışmalarına katabilecek ve mesleki dayanışmayı kuracaktır. Böylelikle Barolar asli görevi olan meslek sorunlarının çözümü, avukatlık mesleğinin gelişmesi ve savunma işlevinin gerçek anlamda yapılmasını sağlayabilecektir. Kendi sorunlarını çözmüş bir meslek örgütü toplumsal işlevini de tam ve doğru şekilde yerine getirecektir.

Hacı Ali Özhan

hacialiozhan@mynet.com