Hacıalinin websitesi

Baro seçimlerinde 'bağımsız aday' bildirgesi.

Sayın Avukat Meslektaşım.

................................................................................................................................18.08.2000

Ekim ayında toplanacak olan Ankara Baromuzun Genel Kurulunda görev yapacak yönetim organlarının seçimini yapacağız. Kanuna göre oy pusulasında "asıl adaylıkların yarısı kadar" aday göstermek gerektiğinden, çarşaf liste oluşturmak için guruplaşmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.

Geçmiş dönemlerde görüldüğü üzere, seçime katılan gruplar listelerini liyakat ölçüsüne göre değil, siyasal zeminde ve siyasi partiler çevresinde oluşturmaktadırlar. Ayrıca seçilen liste bütün yönetim organlarını oluşturduğundan, en çok oy alan listeye yakın ikinci liste hiçbir adayını yönetime getirememekte, yine üçüncü ve diğer listelerin de aldıkları oy oranında yönetime katılması mümkün olamamaktadır.

Çarşaf listenin gruplaşmayı zorunlu kılması nedeniyle herhangi bir gruba dahil olmayan veya bilinen grup ilişkilerine girmeyi kabul etmeyen, yetenekli, liyakata göre yönetim görevini hak eden, emek ve zaman ayırabilecek meslektaşlarımız da ne yazık ki yönetim organlarında seçilme şansını bulamamaktadır. Yine grup listelerinin nasıl, hangi ölçü ve beklentilerle oluştuğu da hepimizin yakındığı bir konudur.

Bu şekilde oluşmuş yönetim organları da meslek sorunlarına duyarlı olamamakta, yönetim görevlerini bihakkın yerine getirememektedir. Yönetim günlük, küçük siyaset ve siyasal parti tercihlerine göre oluştuğundun, diğer siyasi parti görüşlerini benimseyen gruplara mensup meslektaşlarımızın Baro faaliyetlerine katılmaları sağlanamamakta, hatta Baro çalışmalarından dışlandıkları, Barolara yabancılaştıkları dahi söylenebilecektir.

Bunun sonucunda Barolar gerçek işlevinden uzaklaşmakta, gerçekte çok önemli bir meslek ve Baro örgütü asli görevini yapamayarak etkinliği ve dayanışma duygusu azalmakta, hepimizin yakındığı "hiçbir şey" yapamama, beklentileri karşılayamama konumuna düşmektedir.

Yanlış veya eksik anlaşılmamak için Baro siyaset ilişkisi ü/erinde kısaca durmak istiyorum.

Baroların günlük siyaset üstü ve siyasal parti dışı olmasını savunurken, her meslektaşımın siyasi parti ve sivil kurumlarda aktif görev alması gerektiğini de düşünüyorum. Baroların küçük siyaset ve parti etkisinden uzaklaşması gerektiğini düşünmem tarafımın siyasi görüşü olmadığından değildir. Yeri gelmişken belirtmek isterim ki sosyalist siyasal görüşleri ve ateist dünya görüşünü benimsemekteyim.

Hukuk, Avukatlık mesleği ve Baroların siyasetle, siyasi kavramlarla yakın ilişki içinde olduğu birbirine en yakın iki konu alanı olduğu açıktır. Ancak Barolar doğal ve zorunlu üyeliğe dayalı, görevleri kanunda belirtilen, meslek dayanışması amaçlı kurumlardır. Dolayısıyla Barolar siyasi kurumlar olarak görülemez. Bu nedenle siyasi partiler özelinde siyaset yapmak polemik konulu günlük siyaset, tartışma ve beklentileriyle Baroyu düşünmek yerinde değildir.

Kuşkusuz bir hukuk örgütü kendisini kanunların usûl hükümleri ve şekli kurallarıyla sınırlı göremez. Hukuk Felsefesi, Hukuk Sosyolojisi konularıyla yakından ilgilenip, toplumsal sorunlara çözümler üretmesi toplumu ve siyaset adamlarını aydınlatıp, yol göstermesi ve geleceğin oluşumunda yer alması mevzuat gereği Baroların görevleri arasında bulunmaktadır.

Örneğin: Suç ve ceza adaleti, idam cezasının bilimsel tahlili, infaz hukukunu ilgilendiren nasıl bir cezaevi, af neden ve nasıl olmalı, siyasi parti kapatma davalarının niteliği, düşünce özgürlüğü ve demokratikleşme, yargı kuvvetinin Adalet Bakanlığından ayrılması dahil nasıl yeniden yapılanabileceği, bir mahkemenin kurulması veya kaldırılması gibi yargı reformu hukuk içerikli konularda istatistik! bilgiler ışığında, objektif araştırmalar yapılarak, bilimsel nitelikte dosya ve raporların hazırlanıp, ilgili kurumlara, basına ve kamuoyuna sunulmalıdır.

Bunlarla ilgili dosyalar, raporlar hazırlanması geniş anlamda siyaset sayılsa da hukukla doğrudan ilgili bu konulara bir hukuk örgütünün ilgisizliği, duyarsızlığı düşünülemez. Siyasi partiler dışında ve küçük siyaset hesapları üzerinde adeta bilirkişi konumunda hazırlanacak bu çalışmalar; toplumda geniş ilgi görecek, gelecekteki hukuk kurallarının şekillenmesine zemin oluşturacak, tartışmalarda referans kaynak olarak gösterilebilecek bu çalışmalarla Barolar toplumsal işlevini yerine getirmiş olacaktır.

Bu etkinlikler farklı siyasi parti görüşlerini benimseyen meslektaşlar arasında da yapıcı diyaloglar kuracak, ortak konularda kaynaşmayı sağlayacaktır.

Baroların asli görevleri, gerçek işlevi, ağırlığına uygun çalışmalar için çarşaf listenin adaletsiz sonuçlarını ve grupların siyasi partiler merkezli oluşmasının sakıncalarını giderebilmek için küçük siyaset hesapları dışında ve siyasal partiler üstü yönetim organlarının seçilmesini sağlayıcı olabilmeliyiz. Hatta farklı siyasal görüş de olan meslektaşlarımıza liyakat ölçülerine göre oy verip destekleyebilmeliyiz. Bu konudaki görüşlerimi 1998 Baro Genel Kurulunda yaptığım konuşmada ve yazdığını bir makalede açıklamıştım.

Bu düşünce ve gerekçelerle Baro Yönetim Kurulu üyeliğine adayım. Adaylığımın bireysel adayların ortaya çıkmasını ve bireysel adaylara imkan verilerek, çarşaf listelerin delinerek, Baro yönetimlerinin çeşitlenmesi ve canlanmasına katkıda bulunacağıma inanıyorum. Listelerin delinmesi uyumsuzluk, istikrarsızlık olarak görülmemeli, aksine çoğulculuk ve katılımcılığın gereği olarak benimsenmelidir. Baro Yönetim Kurulu üyeliğine adaylığımı ve görüşlerimi bilgi ve değerlendirmelerinize sunuyorum.

Yukarıdaki düşüncelerimi benimsiyor veya yakınlık duyuyorsanız, farklı siyasal görüşleri paylaşıyor olsak bile, hangi grup listesini desteklerseniz destekleyin, bu görüşlerim yönünde çalışmama fırsat vereceğinizi, kişisel adayları cesaretlendireceğinizi umuyorum.

Tercihiniz olan listeye ismimi ekleyerek, görev yapma şansı verdiğinizde kesinlikle siyasal partiler dışı, günlük siyaset üstü samimi ve dürüst duygularla çalışma içinde olacağımı belirtir, saygılar sunarım.

Av. Hacı Ali ÖZHAN

hacialiozhan@mynet.com